ru24.pro
Önce Vatan
Октябрь
2024
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
25
26
27
28
29
30
31

EZBER EĞİTİM NEDİR?

0
Ezber sözcüğü TDK sözlüğünde, “Bir metni veya sözü eksiksiz tekrarlayabilecek biçimde akılda tutma.” olarak tanımlanmaktadır.

Güncel hayatta sözlükteki bu anlamıyla kullanılsa da eğitim biliminde ezber kavramına daha derin, daha kapsamlı bir anlam yüklenmektedir.

Eğitimde ezber, bilgilerin yaşantıya dayandırılmadan ve sorgulanmadan hafızaya aktarılmasıdır. İnsan hafızasına bu şekilde yüklenen bilgiler kalıcı olmadığı gibi, hayatı yönetmede de işe yaramamaktadır.

Böyle olduğu için, ezber tezgâhından geçmiş insanlar genel olarak, aklını etkin biçimde kullanamayan, yetenekleri yok edilmiş, yaratıcılığı öldürülmüş, edilgen bir varlık olarak hayata katılmaktadır.

Yaşamın tek düze akıp gittiği çağlarda, insan niteliği çok ayrıntı gerektirmezdi. Bir miktar bilgi ve bazı küçük beceriler hayatı yönetmek için fazlasıyla yeterli olmaktaydı.

Hedefler böylesine basit olunca, rastgele bir eğitim sistemi bile bunları sağlamaya yetmekteydi. Bu nedenle, sıradan insan niteliği de bu sıradan niteliği sağlayan ezber eğitim de asırlarca sorgulanmadı.
Ezber eğitimin uzun ömürlü olmasının asıl nedeni budur.

Ancak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren her alandaki inanılmaz gelişmelerden sonra insanoğlu bu basit, bu sıradan nitelikleriyle yeni hayatı yönetemez oldu. Çünkü yeni hayat bilişim araçlarından bilgiyi kullanmaya, iletişimden sağlığını korumaya kadar her alanda tamamen yeni beceriler gerektirmekteydi. 21. yüzyıl becerileri olarak tanımladığımız bu yeterlikler, artık yeni hayatın olmazsa olmazları olmuştu.

Bu zorunlu ihtiyacı ilk kez gelişmiş toplumlar algıladı ve eğitim sistemlerini seferberlik anlayışıyla revize ettiler.


Öncelikle yeni niteliklere sahip insanı bütün ayrıntılarıyla tanımladılar.
Bu niteliklere sahip insanı yetiştirmek üzere öğretim programlarını yenilediler.
Bilgi takıntısından kurtularak, düşünme ve eylem becerileri geliştirmeyi öncelik haline getirdiler.
Sınav sistemlerini bu yeni becerileri ölçecek şekilde geliştirdiler.


Bütün bu çabanın amacı, yeni hayatın ve yeni küresel düzenin gerektirdiği nitelikli insan modelini oluşturmaktı. Çünkü bu hem bireyler için hem de o bireylerin oluşturduğu ülkeler için varlık yokluk nedeni olmaya başlamıştı. Ve artık şu yargı kesinlik kazanmıştı: Ezberle nitelikli insan yetişmez!

EZBER EĞİTİM KADERİMİZ DEĞİLDİR!

Sınırlı sayıdaki iyi önekleri ayırarak söylemek gerekirse, ülkemizin eğitim sistemi tipik bir ezberdir. Ve bu sistem ne yazık ki, çağın gerektirdiği insan modelini yetiştirmekten çok uzaktır.

Bunu söylemek için sadece PIRLS, TIMMS ve PISA gibi uluslararası değerlendirmelere bakmıyoruz. ABİDE ve TMF-ÖBA gibi ulusal ölçümler de aynı sonucu vermektedir. Esasen ezber eğitimin toplumumuz üzerinde yarattığı tahribatı görmek için insanımızın üretimden tüketime, olaylar karşısındaki tepkilerinden en yaşamsal tercihlerine kadar her alanda sergilediği davranışları gözlemlemek yeterlidir!

Ancak bu durumun asli sorumlusu kesinlikle insanımız değil, çocuklarımızı, gençlerimizi ezber eğitime mahkûm eden bizleriz.

Unutmayalım ki, ezber eğitim çocuklarımızın kaderi değildir!

ANADOLU’NUN BAĞIŞLADIĞI ARMAĞANLARI BİLE SIFIRLIYORUZ

Renkleri farklı olsa da dünyadaki bütün insanlar temel özellikleri itibarıyla birbirinden çok farklı değildir. Onları duygu, düşünce ve davranışta farklılaştıran temel etken büyük ölçüde eğitimdir.

Eğitimin amacı, insanın doğuştan getirdiği zihinsel, bedensel ve ruhsal değerleri doğru organize ederek ona, hayatı yönetme becerileriyle donatılmış bir ZİHİN ATÖLYESİ kazandırmaktır. 

Ülkemiz özelinde değerlendirdiğimizde, bu coğrafyaya ait insanların artı değerlerle hayata başladığını ve niteliği yüksek bir zihin atölyesi kazanmaya aday olduğunu söylemek abartı olmaz. Zira Anadolu, kültürel birikimi ve çoklu iklimiyle insan genetiğine olumlu katkı yapacak kadar ayrıcalıklı bir coğrafyadır. Bu gerçeği, Anadolu’da doğup başka ülkelerde bilimsel eğitimle tanışmış insanlarımızın her alanda yarattığı mucizevi sonuçlarda görmekteyiz.

Ancak ülke içinde insanımıza uyguladığımız ezber eğitim, sadece zihinsel, bedensel ve ruhsal değerlerini değil coğrafyamızın bağışladığı armağanları bile sıfırlamaktadır. Bunda, yetkisi ve etkisi oranında hepimizin suçu vardır!

Çıkış yolu, vakit kaybetmeden ezbersiz eğitime geçmektir.

Geleceğimiz adına yapılacak en önemli iş budur.

Not: Sonraki yazılarımızda sadece bilimsel yani ezbersiz eğitimi değil, bunun için okullarımızda yaptığımız deneysel nitelikteki çalışmalarımızı da paylaşacağız!