‘Bir çocuk göklerden şimdi bize bakıyor. Öyle güzel , öyle saf , öyle narin...’
GÜLSEN DEMİRLİ
Diyarbakır ın Bağlar ilçesinde 21 Agustos' ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın parçalanmış bedeni yaşadığı köyün yakınından geçen Eğertepe Deresi' nde günler süren aramalardan sonra bir çuvalın içinde üzerine taş koyulmuş halde bulundu.
Günlerce süren umutlu aramalar acı bir şekilde sona erdi. Soruşturmada ailenin nerede ise tüm bireyleri gözaltına alındı.
Dünyanın en uzun ve hüzünlü cümlesidir " Ah !" .
Ah masum çocuk. Çocukların kelebekler kadar bile yaşayamadığı bir dünya çok ağır geliyor artık . 8 yaşindaki bir çocuga nasıl bir sebeple, bu kadar zalimce kötülük ve bu derece ağır bir işkence yapılabilir?
Kayıp Narin ' in kaybının 11' inci gününde 1.…
Kaybolan ve katledilen diger masum çocuklarda olduğu gibi Narin içinde gözyaşlarımıza hakim olamıyoruz. Kim bilir ne kadar acıya ve işkenceye maruz kaldı. Daha once 3 kere aranan ama rastlanılmayan bir noktadan çıktı bedeni. Okullar bir süre önce açıldı ve o sınıfında olamadı. Narin ismi ile geldiği bu dünyayı , narin adımlarla elveda bile diyemeden, hayatın ne olduğunu anlayamadan, çocukluğunu dahi yaşayamadan, canavar hislere sahip kisi veya kişilerin hunhar ellerinde acı çekerek terk etti.
Çocukluğumuzda dilimize pelesenk olan " Orda bir köy var uzakta , gitmesek de gormesek de o köy bizim köyümüzdür" şarkısının bize hatırlattığı o güzel duyguları çoktan kaybettik. Artık hayalimdeki o şirin köy yerine, neler olduğunu tahmin edebildiğim, korku filmleri misali, beni ürküten, dehşete düşüren köyler canlanıyor gözümde.
Çocuklarin masalı oyuncaklarla bitmeli gelinlikle değil !
Gözyaşları icerisinde son yolculuğuna ugurlanan Narin' in tabutuna duvak konulması 8 yaşinda bir çocuğun hayal edildiği varamadığı bir hedef olamaz. Ona çocukken gelinlik empoze edilemez. Ufacık kafası evlilik hedefi ile doldurulamaz. Bu kafa yapısı sağlıklı bir yapı degil. Gelinlik çağinda bir kız ölmedi, küçük bir çocuk öldü. Ama çocuk gelin hayallerini katledilen masum bir kız çocuğunun cenazesinde taputunun uzerine yansıtmak daha çok çocuğun hayallerini darp etmekle eş değer. Bu istemsiz ortaya çıkış aslında , vehametin ve her şeye rağmen , hala gösterilen umuda ve geleceğe dair hedef gösterilen basiretsizliğin kısa bir özeti. Çocuklar narindir ve zariftir. Onları inciltmek gelenekler kıskacından çıkamayıp ders almamak zaafiyeti ve acizliği çok acı
Her seyin ahlak ve edep çercevesi arkasina sığınılarak zuhur etmesi cok hazin.
Herkes bir kaç ay sonra kendi düzenine geri dönecek ve kader sinsilesi ile " cennete gitti" söylemleri ile herkes hayatına kaldiği yerde devam edecek. Oysa Kıyamet Narin ve Aynı akibete maruz kalan Narin'ler için koptu
Çocukların dokunulmazlık hakkı olmalıdır
Mustafa Kemal Atatürk " ün çocuklara dair söylediği çok önemli sözlerden biri : "Çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmalıdır."