ru24.pro
World News in Turkish
Январь
2025
1 2 3 4 5 6 7 8 9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

Zafer dayanışmamızda saklı

0

Mekke’nin Fethi, İslam tarihine altın harflerle yazılan, sadece bir şehrin değil, kalplerin ve gönüllerin de kazanıldığı kutlu bir zaferdir. Bugün, aynı ruh ve inançla Gazze’deki mücahitler, direnişleriyle topraklarını savunmanın ötesine geçerek insanlığın onuru için mücadele ediyor. Geçtiğimiz günlerde Mekke’nin Fethi’nin yıl dönümünün yanı sıra manevi iklimin kapılarını açan üç ayların da başlangıcıydı. İstanbul Din Görevlileri Derneği bu anlamlı gün vesilesiyle Fatih Belediyesi Neslişah Kültür Merkezi’nde düzenlediği programda, Gazze’nin direnişi ve Mekke’nin Fethi’nin ortak ruhunu ele aldı. Programa katılan Filistin Âlimler Birliği Başkanı ve Gazze’nin önde gelen İslam âlimlerinden Mervan Ebû Ras, Aksa Tufanı Harekâtı’nda sergilenen mücadeleyi ve bu direnişin tüm insanlık için taşıdığı evrensel mesajları paylaştı.

Mekke’nin Fethi’nin yıldönümünde Gazzeli mücahitlerin direnişi ve Aksa Tufanı Harekâtı’nın böyle bir dönemde gerçekleşmesini nasıl yorumluyorsunuz?

İslam tarihi zaferler ve fetihlerle donanmış büyük bir tarihe sahiptir. Mekke’nin Fethi Bilâd-ı Şam’ın Fethi, Kudüs ve etrafınının fethi, İstanbul’un fethi bunların en önemli örneklerindendır. Tabii ki Mekke Fethi’nin bize öğrettikleri ve gösterdiği önemli mesajlar vardır lakin biz biliyoruz ki Mekke’nin Fethi’nin yıl dönümü Gazzeli mücahitlerin direnişi ve Aksa Tufan’ı harekâtı gerçek manada Allah yolunda büyük bir cihattır. Biz inanıyoruz ki zafere ulaşacağız ve Allah Kur’an-ı Kerim’de bize vaat etmiştir ve şunu demiştir: “Yahudiler mutlaka yenilecektir.” Bunları, yani Yahudileri Allah mukadderatıyla bir araya topraklarımıza topluyor ve Allah bize öyle bir fırsat verecektir ki inşallah hepsini yok edeceğiz. Mekke’nin Fethi’nden, Kudüs’ün, Gazze’nin fethine doğru yine bir zafer elde edeceğiz. İnancımız odur ki neticesinde zafer vardır.

İslami uyanış adına direnişimiz kıymetli

Filistin halkının yıllardır süregelen mücadelesini ve bu direnişin İslam dünyası üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz İslam ümmeti içerisinde küçük bir parçayız. Tabii mücadelemiz İslami uyanış ve bilinç ile ilgili aynı zamanda çok değerlidir. Ancak şunu vurgulamak isterim ki, bizi sadece uzaktan izlemesinler. Bize Filistin halkına, Gazze halkına sunulacak her türlü destek ve dayanışma bizi zafere götürecektir. İslam ümmetinin uyanışı bizim için en büyük destek olur. Biz Türkiye, Arap ülkeleri ve diğer İslam ülkeleri ve tüm ümmetin desteğini aldığımızda Yahudileri daha kolay yenebiliriz. Özellikle etrafımızdaki Arap ülkeleri gerçek bir dayanışma ile bize yardım ederlerse, zafer bizim olacaktır. İşte o zaman Amerika ve Avrupa Yahudilere destek verse bile Yahudi Siyonistlerin ayakta durması mümkün değildir.

Zafere inanıyoruz

Gazze halkı, zor koşullar altında bu mücadeleyi sürdürebilecek gücü nasıl buluyor? Manevi değerlerin bu direnişteki rolü nedir?

Gazze’de durumlar çok kötü ve çok sıkıntılı. Düşmana bütün dünya açık ama Gazze abluka altında, Gazze halkına ilaç ve gıda dahil hiçbir şey ulaştırılamıyor. Gazze halkı muhasara altında. Biz sabredenlerden olmaya çalışıyoruz çünkü biz kazanacağız. Yahudi düşman bu davranışları ile sadece ömrünü uzatmaya çalışıyor biz buna inanıyoruz. “Ey iman edenler, eğer siz Allah’a, Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder” ayetine inanıyoruz. Ve biz bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Mücadele çok şiddetli bildiğiniz gibi, biz zafere inanıyoruz. Ancak sadece savaş ve ölümle değil açlık, soğuk, yokluk ile de bir mücadele ediyoruz. Öncelikle bu savaşın durmasını arzuluyoruz. Çünkü insanlar soğuk ve açlık ile ilgili çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Ancak imanımızdan aldığımız güç ve iman ile ayakta durmaya çalışıyoruz. Gazze ve Filistin sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak paydasıdır. İnşallah İslam ümmeti tam bir dayanışma ile bizleri desteklediğinde her şey çok farklı olacaktır.

Filistin halkının özgürlük mücadelesinin geleceği hakkında nasıl bir öngörünüz var? Hangi adımlar daha etkili sonuçlar doğurabilir?

Bildiğiniz gibi uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar hepsi Gazze’de yaşananlardan dolayı hiçbir işe yaramadı. İnsan hakları, çocuk hakları, kadın hakları gibi kavramlar etrafında fikir beyan ediyorlar oysa bunların hepsinin sadece yalan kavramlar ve boş bir edebiyattan başka bir şey olmadığını yaşayarak öğrendik ve yaşayarak gördük ve tüm dünya görmüş oldu. Birleşmiş Milletler kendi kararlarına muhalif davranarak Yahudi işgalci Siyonistleri destekleyecek şekilde hareket edebiliyor. Biz artık bu kurumların ne hiçbirine güveniyor ne de bunların insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları safsatalarına inanıyoruz.

Gazze’yi yalnız bırakmayın

Uluslararası toplumun, özellikle de Müslüman ülkelerin, Filistin meselesine yaklaşımını değiştirmek için neler yapılabilir?

Gazze’yi unutmayın. Kudüs’ü unutmayın. Dualarınızda, namazlarınızda ve oruçlarınızda dua edin. Çünkü Gazze bütün ümmetin davasıdır. Gazze’yi yalnız, yardımsız ve desteksiz bırakmayın.


Cihan Aktaş'ın 40 yıllık yazarlık hikâyesi

Beslenme uzmanları İbn Haldun'u anlamalı

Pazar günü Edip Cansever şiirleri gibi