LONDRA’DA İKSV GENÇ SANATÇI FONU YARARINA BİR GALA GECESİ DÜZENLENDİ
Kültür-sanatın gelişimi için kâr amacı gütmeden çalışmalarını sürdüren İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), genç sanatçıların eser üretimlerini desteklemek için kullandığı Genç Sanatçı Fonu’nun genişletilmesi için bir kaynak geliştirme galası düzenledi. 13 Ekim’de Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde gerçekleştirilen ve İstanbul Portföy’ün Gala Sponsoru olarak katkıda bulunduğu geceye Eren Holding ve VitrA partnerler olarak destek verdi. Mey | Diageo da gecenin kutlama destekçisi oldu.
Halit Ergenç’in özel sunuşuyla başlayan Istanbul Calling Gala Gecesi’nde dünyanın önde gelen müzayede evlerinden Christie’s desteğiyle fon yararına bir destek yarışı da yapıldı. Gece, Erol Evgin’in orkestrası eşliğinde verdiği konserle sona erdi.
Gala gecesi kapsamında düzenlenen ve Christie’s Uluslararası Direktörü Beatriz Ordovas’ın yönettiği destek yarışında, Erol Akyavaş, Nejad Devrim, Osman Dinç, Nuri İyem, Alev Ebüzziya Siesbye ve Fausto Zonaro’nun birer eseri yer aldı. İlona Akyavaş, Veronica Devrim, Osman Dinç, Alev Ebüzziya Siesbye, Osman Nuri İyem, Gizem Kahya İyem ve 2015-2022 yılları arasında İKSV’nin Mütevelliler Kurulu Başkanlığını üstlenen Münir Ekonomi tarafından yapılan eser bağışlarıyla düzenlenen destek yarışı aracılığıyla Genç Sanatçı Fonu'na yaklaşık 174 bin İngiliz Sterlini ek destek sağlandı.
Gala etkinliğinde, destek yarışı ve geceye katılım için toplanan bağışlarla birlikte fona aktarılan toplam tutar yaklaşık 360 bin İngiliz Sterlini oldu.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Genç Sanatçı Fonu’nu vakfın 50. yılında, festivallerde yer alacak genç sanatçıların üretimlerini desteklemek amacıyla oluşturmuştu.
“Türkiye’nin dört bir yanından, sanat üretimi için desteğe ihtiyacı olan gençlere ulaşacağız”
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, gecede yaptığı konuşmada “İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 2022 yılında Genç Sanatçı Fonu’nu oluşturduğunda, o zamana dek sanat üretimine katkıda bulunmak için yürüttüğümüz çalışmalara yeni bir yaklaşım getirmek istemiştik. Amacımız, vakfın ellinci yılını kutlarken yüzümüzü geleceğe çevirmek, kalıcı bir etki yaratmak ve kültür birikimine anlamlı katkılar sağlayabilmekti. Geçtiğimiz iki yıl boyunca bu fonla hayata geçirilen projelerin başarısı hem bizlere gurur veriyor hem de genç sanatçılara odaklanarak ne kadar önemli bir ihtiyacı karşıladığımızı gösteriyor. Geceye katkıda bulunan kişi ve kurumların desteğiyle İKSV Genç Sanatçı Fonu’nun kapsamını genişletecek, Türkiye’nin dört bir yanından sanat üretimi için desteğe ihtiyacı olan gençlere ulaşacağız. Yeni seslere kulak verebilecek, yeni tasarıların somutlaşmasına şahit olacağız. Genç Sanatçı Fonu’muzun yeni dönemini büyük bir heyecanla bekliyoruz,” dedi.
İstanbul Portföy Kurucu Ortağı Tufan Deriner ise, “1973 yılından bu yana sanatın her alanında, tiyatrodan, festivallere, müzikten bienallere hayatımıza renk katan İKSV’nin, genç sanatçılara, kendi hikayelerini yazabilmeleri yolunda destek olması çok değerli. Bu yolda Vakıf’la birlikte yürüyebilmek ise bizim için son derece anlamlı. İstanbul Portföy olarak, özgün ve dinamik olmanın, farklı seslere kulak vermenin gücüne inandık. Bu istekle, harika bir amaç için sizlerle bir araya geldik. Gecenin sonunda hayatlarına dokunabileceğimiz genç yetenekler olduğunu bilmek, heyecan verici.” diye konuştu.
DÜNYANIN EN ESKİ TİYATRO TOPLULUĞU COMÉDIE-FRANÇAİSE İLK KEZ TÜRKİYE’YE GELİYOR
Molière’e kadar uzanan kökleriyle günümüzde faaliyetini sürdüren en eski tiyatro topluluğu olan Comédie-Française, prömiyerini bu yaz Fransa’daki Avignon Festivali’nde gerçekleştirdiği Hekabe, Hekabe Değil ile 28. İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk olacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 20 yıldır Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 28. İstanbul Tiyatro Festivali, dünyanın en köklü tiyatrosu kabul edilen Fransız topluluk Comédie-Française’i, Hekabe, Hekabe Değil oyunuyla konuk edecek. Türkiye'ye ilk kez gelecek Comédie-Française topluluğunun sahneleyeceği oyunu, yönettiği her oyun heyecanla beklenen, çağımızın en önemli tiyatrocularından, Avignon Festivali'nin artistik direktörü Tiago Rodrigues yönetiyor.
Festivale katkısını uzun yıllardır sürdüren ENKA Vakfı’nın yüksek katkıda bulunan gösteri sponsoru olduğu oyun, 2 ve 3 Kasım tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde sahnelenecek. Oyun aynı zamanda Institut français İstanbul ve İBB Şehir Tiyatroları'nın değerli işbirliğiyle tiyatroseverlerle buluşacak.
Ünlü yönetmen Tiago Rodrigues, Hekabe, Hekabe Değil’de Euripides’in trajedisiyle gerçek olaylardan esinlenmiş bir hikâyeyi iç içe geçiriyor. Biri, Truva savaşında her şeyini kaybetmiş kraliçe Hekabe: Emanet ettiği küçük oğlunu öldüren Trakya Kralı’ndan intikam almaya çalışıyor. Diğeri, günümüzde Hekabe’yi canlandıran bir oyuncu, Nadia: Otistik çocuğunun kaldığı kurumda kötü muamele gördüğünün ortaya çıkması üzerine devlet karşısında adalet arıyor. Rodrigues’in her zamanki dikkati, hassasiyeti ve şefkatini sergileyen bu oyun içinde oyun, izleyicileri duygudan duyguya sürüklerken hem intikam ve adalet arasındaki ilişkiyi hem de çocuklara bu kadar ızdırap çektirebilen bir dünyada kurulu sistemi tartışmaya açıyor.
Fransa’nın en iyileri sayılan ve her biri birer “ikon” olarak tanımlanan Comédie-Française oyuncuları üstlendikleri karakterlere kusursuz bir inandırıcılıkla hayat veriyor ve özellikle başrolde Elsa Lepoivre bir annenin sevgisini ve hiddetini canlandırışındaki içtenlikle övgüler topluyor. 350 yıla yaklaşan tarihinde tüm büyük yönetmenlerle çalışmış, gündem yaratan oyunlara imza atmış topluluğun Tiago Rodrigues ile ilk işbirliği Hekabe, Hekabe Değilkurguyla gerçeği buluşturuyor ve bir kadının adalet arayışı yüzyılları aşıp günümüzde yankılanıyor.
TÜRK BESTECİNİN RUSYA’YI FETHİ
Türk müzisyen ve piyanist Kubilay Kan’ın piyano için bestelediği klasik müzik eserlerinden Moskova’ daki “Fyodor İvanoviç Şalyapin” konservatuvarına yollamış olduğu 2 eseri de eser seçici kurulu tarafından konservatuar piyano bölümü repertuarına seçildi. Bir Türk besteci olarak duyduğu gurur ve mutluluğu paylaşan sanatçının Rusya’daki uluslararası başarısı rastlantı değil. Şimdiye dek 7 solo piyano albümü yayınlanan sanatçının eserinin ilk icrası, 19 Ekim Cumartesi 2024 tarihinde F.İ.Şalyapin konservatuvarında “ Avrasya Bestecileri “ konseri bünyesinde gerçekleşecekti.
M. NURULLAH TUNCER’DEN ‘GÜN IŞIĞI SONATI’ SERGİSİ
M. Nurullah Tuncer’in kadın duyarlığını derin irdelemelerle ele aldığı “ Gün Işığı Sonatı” başlıklısergisi 11.10. 2024 günü Ütopya Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Sergi 29.10.2024 tarihine kadar açık kalacak.
Sanatçının sergisinde yağlı boya tekniğiyle oluşturulmuş büyük boyutlu resimler yer alıyor. Sergiyle ilgili görüşlerini vurgulayan Özcan Türkmen şunları söyledi: “M. Nurullah Tuncer’in uzunca bir aradan sonra resim izleyicisi ile yeniden buluştuğu “Gün Işığı Sonatı” sergisi, ilk bakışta, başlığıyla, sergilenen yapıtların yaratıldığı 2020‐24 arası pandemi döneminin bir gelgiti andıran, ikili ruh durumuna gönderme yapar görünüyor.
Gün ışığı, yaşamdır; gecenin karanlığının ardından belirip ölüme meydan okuyan sevinçtir, umuttur,
umutlu çabadır. Öte yandan, sonat, insan sesini güçlüce duyuran kantatın aksine, sözden yoksun oluş ya da feragat ediştir; insanın, evrendeki, sözle ifadesini bulamayan yalnızlığının, enstrüman aracılığıyla işitilen sesidir.
Sonatla gün ışığı veya kantat arasındaki, hiç değilse çağrışım düzeyindeki tezat, gerçekte, sergideki eserlerin bir dengeye, ahenge kavuşturmayı denediği resimsel sorunlara ve karşıtlıklara dair, iyi bir ipucu, adeta bir tür okuma anahtarı.”
Uzunca bir süre İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahne tasarımcılığı görevini üstlenen sonrasında aynı kurumun Genel Sanat Yönetmenliği görevini üstün bir başarıyla yerine getiren sanatçının yurtiçi ve yurt dışında sayısız ödülleri bulunmaktadır.
Ardında yoğun bir emek ve çabanın yer aldığı serginin, entelektüel ve sanat çevrelerince ilgi görmesi bekleniyor.
Türkiye’nin kadim tarihini, 17 dilde dünyaya tanıtıyor
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve ören yerlerinde, toplam 84 noktada hizmet veren SICPA Türkiye, ziyaretçilere yönelik sesli rehberlik desteğini dijitale taşıdı. Firma, Topkapı Sarayı’ndan Efes’e, Göbeklitepe’den Galata ve Kız Kuleleri’ne, Nemrut Dağı’ndan Patara’ya kadar şu anda 42 müze ve örenyerinde, işaret dili ile birlikte 17 farklı dilde sesli rehberlik hizmeti sunuyor. Telefona kolayca indirilen Türkiye’nin Müzeleri uygulaması sayesinde, yerli ve yabancı ziyaretçiler, o sırada bulundukları müze veya örenyeri ile ilgili detayları kendi dillerinde dinleyebiliyor. Dil desteği, müze ve örenyerinin ziyaretçi profilindeki yoğunluğa göre çeşitlilik gösteriyor. İşaret dili desteği ise hazırlanan videolar üzerinden sağlanıyor.
SICPA Türkiye, ülkemizin eşsiz tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkarak, gerçekleştirdiği projelerle turizme olan katkısını sürdürmeye devam ediyor. Gece Müzeciliği kapsamında Hierapolis ve Efes antik kentlerini aydınlatan, uygulamaya koyduğu “Hacivat ve Karagöz Müzede” isimli sosyal sorumluluk projesiyle şimdiye kadar 60 ayrı gösteride 5 bin çocuğa dokunup onları müzelerle tanıştıran, başlattığı Arkeoloji Öğrencileri Keşif Destek Programı ile öğrencilerin Türkiye’nin farklı yerlerindeki müze ve örenyerlerini detaylı tanımalarına olanak sağlayan SICPA Türkiye, dijitale taşıdığı sesli rehberlik hizmetiyle de Türkiye’nin kadim tarihini 17 dilde dünyaya tanıtıyor.
Turistler, ziyaret ettikleri müze ve örenyerinin önemli detaylarını öğreniyor
Dijital sesli rehberlik uygulaması, mobil cihazlara indirilen Türkiye’nin Müzeleri aplikasyonu üzerinden kolayca kullanılabiliyor. Şu anda Türkçe ve işaret dili ile birlikte İngilizce, Almanca, Fransızca, Çince, Arapça, Japonca, Rusça, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Yunanca, Ukraynaca, Farsça, Korece ve Flemenkçe’de sunulan dijital sesli rehberlik hizmeti, yerli ve yabancı müze ziyaretçilerinin, daha bilinçli bir tarih ve kültür gezisi yapmalarını, ziyaret ettikleri mekanların önemli detaylarını öğrenmelerini sağlıyor.
EROL EVGİN İLE LONDRA'DA UNUTULMAZ GECE
Türk pop müziğinin duayeni Erol Evgin, önceki akşam İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) genç sanatçıların eser üretimlerini desteklemek için kullandığı “Genç Sanatçı Fonu” yararına Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde düzenlenen gala gecesinde konser verdi.
Evgin Şarkılarını “Genç Sanatçı Fonu” için Söyledi
Erol Evgin, Halit Ergenç'in sunumuyla başlayan, iş ve sanat dünyasından pek çok kişinin katıldığı “İstanbul Calling Gala Gecesi” nde unutulmaz bir konser verdi. Evgin, Türk pop müziğine damga vurmuş şarkılarını “Bir Mimar olarak beni çok etkiledi” dediği, Doğa Tarihi Müzesi' nin büyülü atmosferinde misafirlerle hep bir ağızdan söyledi.
TÜRKİYE'Yİ DOLAŞACAKLAR
Eda – Metin Özülkü geçtiğimiz akşam Trump Sahne’de sahne aldılar
"Eda için ölürüm"
İstanbul konserleriyle Türkiye turnelerinin startını veren sanatçılar, 2,5 saat sahnede kaldıkları konserlerinde 90’ların en güzel şarkılarını söylediler. “Aramadın Aylardı” isimli şarkılarının ardından Metin Özülkü’nün; “Yaklaşık 40 senedir beraberiz. Eda, benim kıymetlim, onun için ölürüm” sözlerinin ardından salonda büyük bir alkış koptu.
Eda - Metin Özülkü, 14 Kasım'da Antalya’da, 15 Kasım'da Manavgat'ta konser verecekler.
Halit Ergenç’in özel sunuşuyla başlayan Istanbul Calling Gala Gecesi’nde dünyanın önde gelen müzayede evlerinden Christie’s desteğiyle fon yararına bir destek yarışı da yapıldı. Gece, Erol Evgin’in orkestrası eşliğinde verdiği konserle sona erdi.
Gala gecesi kapsamında düzenlenen ve Christie’s Uluslararası Direktörü Beatriz Ordovas’ın yönettiği destek yarışında, Erol Akyavaş, Nejad Devrim, Osman Dinç, Nuri İyem, Alev Ebüzziya Siesbye ve Fausto Zonaro’nun birer eseri yer aldı. İlona Akyavaş, Veronica Devrim, Osman Dinç, Alev Ebüzziya Siesbye, Osman Nuri İyem, Gizem Kahya İyem ve 2015-2022 yılları arasında İKSV’nin Mütevelliler Kurulu Başkanlığını üstlenen Münir Ekonomi tarafından yapılan eser bağışlarıyla düzenlenen destek yarışı aracılığıyla Genç Sanatçı Fonu'na yaklaşık 174 bin İngiliz Sterlini ek destek sağlandı.
Gala etkinliğinde, destek yarışı ve geceye katılım için toplanan bağışlarla birlikte fona aktarılan toplam tutar yaklaşık 360 bin İngiliz Sterlini oldu.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Genç Sanatçı Fonu’nu vakfın 50. yılında, festivallerde yer alacak genç sanatçıların üretimlerini desteklemek amacıyla oluşturmuştu.
“Türkiye’nin dört bir yanından, sanat üretimi için desteğe ihtiyacı olan gençlere ulaşacağız”
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, gecede yaptığı konuşmada “İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 2022 yılında Genç Sanatçı Fonu’nu oluşturduğunda, o zamana dek sanat üretimine katkıda bulunmak için yürüttüğümüz çalışmalara yeni bir yaklaşım getirmek istemiştik. Amacımız, vakfın ellinci yılını kutlarken yüzümüzü geleceğe çevirmek, kalıcı bir etki yaratmak ve kültür birikimine anlamlı katkılar sağlayabilmekti. Geçtiğimiz iki yıl boyunca bu fonla hayata geçirilen projelerin başarısı hem bizlere gurur veriyor hem de genç sanatçılara odaklanarak ne kadar önemli bir ihtiyacı karşıladığımızı gösteriyor. Geceye katkıda bulunan kişi ve kurumların desteğiyle İKSV Genç Sanatçı Fonu’nun kapsamını genişletecek, Türkiye’nin dört bir yanından sanat üretimi için desteğe ihtiyacı olan gençlere ulaşacağız. Yeni seslere kulak verebilecek, yeni tasarıların somutlaşmasına şahit olacağız. Genç Sanatçı Fonu’muzun yeni dönemini büyük bir heyecanla bekliyoruz,” dedi.
İstanbul Portföy Kurucu Ortağı Tufan Deriner ise, “1973 yılından bu yana sanatın her alanında, tiyatrodan, festivallere, müzikten bienallere hayatımıza renk katan İKSV’nin, genç sanatçılara, kendi hikayelerini yazabilmeleri yolunda destek olması çok değerli. Bu yolda Vakıf’la birlikte yürüyebilmek ise bizim için son derece anlamlı. İstanbul Portföy olarak, özgün ve dinamik olmanın, farklı seslere kulak vermenin gücüne inandık. Bu istekle, harika bir amaç için sizlerle bir araya geldik. Gecenin sonunda hayatlarına dokunabileceğimiz genç yetenekler olduğunu bilmek, heyecan verici.” diye konuştu.
DÜNYANIN EN ESKİ TİYATRO TOPLULUĞU COMÉDIE-FRANÇAİSE İLK KEZ TÜRKİYE’YE GELİYOR
Molière’e kadar uzanan kökleriyle günümüzde faaliyetini sürdüren en eski tiyatro topluluğu olan Comédie-Française, prömiyerini bu yaz Fransa’daki Avignon Festivali’nde gerçekleştirdiği Hekabe, Hekabe Değil ile 28. İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk olacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 20 yıldır Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 28. İstanbul Tiyatro Festivali, dünyanın en köklü tiyatrosu kabul edilen Fransız topluluk Comédie-Française’i, Hekabe, Hekabe Değil oyunuyla konuk edecek. Türkiye'ye ilk kez gelecek Comédie-Française topluluğunun sahneleyeceği oyunu, yönettiği her oyun heyecanla beklenen, çağımızın en önemli tiyatrocularından, Avignon Festivali'nin artistik direktörü Tiago Rodrigues yönetiyor.
Festivale katkısını uzun yıllardır sürdüren ENKA Vakfı’nın yüksek katkıda bulunan gösteri sponsoru olduğu oyun, 2 ve 3 Kasım tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde sahnelenecek. Oyun aynı zamanda Institut français İstanbul ve İBB Şehir Tiyatroları'nın değerli işbirliğiyle tiyatroseverlerle buluşacak.
Ünlü yönetmen Tiago Rodrigues, Hekabe, Hekabe Değil’de Euripides’in trajedisiyle gerçek olaylardan esinlenmiş bir hikâyeyi iç içe geçiriyor. Biri, Truva savaşında her şeyini kaybetmiş kraliçe Hekabe: Emanet ettiği küçük oğlunu öldüren Trakya Kralı’ndan intikam almaya çalışıyor. Diğeri, günümüzde Hekabe’yi canlandıran bir oyuncu, Nadia: Otistik çocuğunun kaldığı kurumda kötü muamele gördüğünün ortaya çıkması üzerine devlet karşısında adalet arıyor. Rodrigues’in her zamanki dikkati, hassasiyeti ve şefkatini sergileyen bu oyun içinde oyun, izleyicileri duygudan duyguya sürüklerken hem intikam ve adalet arasındaki ilişkiyi hem de çocuklara bu kadar ızdırap çektirebilen bir dünyada kurulu sistemi tartışmaya açıyor.
Fransa’nın en iyileri sayılan ve her biri birer “ikon” olarak tanımlanan Comédie-Française oyuncuları üstlendikleri karakterlere kusursuz bir inandırıcılıkla hayat veriyor ve özellikle başrolde Elsa Lepoivre bir annenin sevgisini ve hiddetini canlandırışındaki içtenlikle övgüler topluyor. 350 yıla yaklaşan tarihinde tüm büyük yönetmenlerle çalışmış, gündem yaratan oyunlara imza atmış topluluğun Tiago Rodrigues ile ilk işbirliği Hekabe, Hekabe Değilkurguyla gerçeği buluşturuyor ve bir kadının adalet arayışı yüzyılları aşıp günümüzde yankılanıyor.
TÜRK BESTECİNİN RUSYA’YI FETHİ
Türk müzisyen ve piyanist Kubilay Kan’ın piyano için bestelediği klasik müzik eserlerinden Moskova’ daki “Fyodor İvanoviç Şalyapin” konservatuvarına yollamış olduğu 2 eseri de eser seçici kurulu tarafından konservatuar piyano bölümü repertuarına seçildi. Bir Türk besteci olarak duyduğu gurur ve mutluluğu paylaşan sanatçının Rusya’daki uluslararası başarısı rastlantı değil. Şimdiye dek 7 solo piyano albümü yayınlanan sanatçının eserinin ilk icrası, 19 Ekim Cumartesi 2024 tarihinde F.İ.Şalyapin konservatuvarında “ Avrasya Bestecileri “ konseri bünyesinde gerçekleşecekti.
M. NURULLAH TUNCER’DEN ‘GÜN IŞIĞI SONATI’ SERGİSİ
M. Nurullah Tuncer’in kadın duyarlığını derin irdelemelerle ele aldığı “ Gün Işığı Sonatı” başlıklısergisi 11.10. 2024 günü Ütopya Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Sergi 29.10.2024 tarihine kadar açık kalacak.
Sanatçının sergisinde yağlı boya tekniğiyle oluşturulmuş büyük boyutlu resimler yer alıyor. Sergiyle ilgili görüşlerini vurgulayan Özcan Türkmen şunları söyledi: “M. Nurullah Tuncer’in uzunca bir aradan sonra resim izleyicisi ile yeniden buluştuğu “Gün Işığı Sonatı” sergisi, ilk bakışta, başlığıyla, sergilenen yapıtların yaratıldığı 2020‐24 arası pandemi döneminin bir gelgiti andıran, ikili ruh durumuna gönderme yapar görünüyor.
Gün ışığı, yaşamdır; gecenin karanlığının ardından belirip ölüme meydan okuyan sevinçtir, umuttur,
umutlu çabadır. Öte yandan, sonat, insan sesini güçlüce duyuran kantatın aksine, sözden yoksun oluş ya da feragat ediştir; insanın, evrendeki, sözle ifadesini bulamayan yalnızlığının, enstrüman aracılığıyla işitilen sesidir.
Sonatla gün ışığı veya kantat arasındaki, hiç değilse çağrışım düzeyindeki tezat, gerçekte, sergideki eserlerin bir dengeye, ahenge kavuşturmayı denediği resimsel sorunlara ve karşıtlıklara dair, iyi bir ipucu, adeta bir tür okuma anahtarı.”
Uzunca bir süre İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahne tasarımcılığı görevini üstlenen sonrasında aynı kurumun Genel Sanat Yönetmenliği görevini üstün bir başarıyla yerine getiren sanatçının yurtiçi ve yurt dışında sayısız ödülleri bulunmaktadır.
Ardında yoğun bir emek ve çabanın yer aldığı serginin, entelektüel ve sanat çevrelerince ilgi görmesi bekleniyor.
Türkiye’nin kadim tarihini, 17 dilde dünyaya tanıtıyor
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve ören yerlerinde, toplam 84 noktada hizmet veren SICPA Türkiye, ziyaretçilere yönelik sesli rehberlik desteğini dijitale taşıdı. Firma, Topkapı Sarayı’ndan Efes’e, Göbeklitepe’den Galata ve Kız Kuleleri’ne, Nemrut Dağı’ndan Patara’ya kadar şu anda 42 müze ve örenyerinde, işaret dili ile birlikte 17 farklı dilde sesli rehberlik hizmeti sunuyor. Telefona kolayca indirilen Türkiye’nin Müzeleri uygulaması sayesinde, yerli ve yabancı ziyaretçiler, o sırada bulundukları müze veya örenyeri ile ilgili detayları kendi dillerinde dinleyebiliyor. Dil desteği, müze ve örenyerinin ziyaretçi profilindeki yoğunluğa göre çeşitlilik gösteriyor. İşaret dili desteği ise hazırlanan videolar üzerinden sağlanıyor.
SICPA Türkiye, ülkemizin eşsiz tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkarak, gerçekleştirdiği projelerle turizme olan katkısını sürdürmeye devam ediyor. Gece Müzeciliği kapsamında Hierapolis ve Efes antik kentlerini aydınlatan, uygulamaya koyduğu “Hacivat ve Karagöz Müzede” isimli sosyal sorumluluk projesiyle şimdiye kadar 60 ayrı gösteride 5 bin çocuğa dokunup onları müzelerle tanıştıran, başlattığı Arkeoloji Öğrencileri Keşif Destek Programı ile öğrencilerin Türkiye’nin farklı yerlerindeki müze ve örenyerlerini detaylı tanımalarına olanak sağlayan SICPA Türkiye, dijitale taşıdığı sesli rehberlik hizmetiyle de Türkiye’nin kadim tarihini 17 dilde dünyaya tanıtıyor.
Turistler, ziyaret ettikleri müze ve örenyerinin önemli detaylarını öğreniyor
Dijital sesli rehberlik uygulaması, mobil cihazlara indirilen Türkiye’nin Müzeleri aplikasyonu üzerinden kolayca kullanılabiliyor. Şu anda Türkçe ve işaret dili ile birlikte İngilizce, Almanca, Fransızca, Çince, Arapça, Japonca, Rusça, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Yunanca, Ukraynaca, Farsça, Korece ve Flemenkçe’de sunulan dijital sesli rehberlik hizmeti, yerli ve yabancı müze ziyaretçilerinin, daha bilinçli bir tarih ve kültür gezisi yapmalarını, ziyaret ettikleri mekanların önemli detaylarını öğrenmelerini sağlıyor.
EROL EVGİN İLE LONDRA'DA UNUTULMAZ GECE
Türk pop müziğinin duayeni Erol Evgin, önceki akşam İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) genç sanatçıların eser üretimlerini desteklemek için kullandığı “Genç Sanatçı Fonu” yararına Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde düzenlenen gala gecesinde konser verdi.
Evgin Şarkılarını “Genç Sanatçı Fonu” için Söyledi
Erol Evgin, Halit Ergenç'in sunumuyla başlayan, iş ve sanat dünyasından pek çok kişinin katıldığı “İstanbul Calling Gala Gecesi” nde unutulmaz bir konser verdi. Evgin, Türk pop müziğine damga vurmuş şarkılarını “Bir Mimar olarak beni çok etkiledi” dediği, Doğa Tarihi Müzesi' nin büyülü atmosferinde misafirlerle hep bir ağızdan söyledi.
TÜRKİYE'Yİ DOLAŞACAKLAR
Eda – Metin Özülkü geçtiğimiz akşam Trump Sahne’de sahne aldılar
"Eda için ölürüm"
İstanbul konserleriyle Türkiye turnelerinin startını veren sanatçılar, 2,5 saat sahnede kaldıkları konserlerinde 90’ların en güzel şarkılarını söylediler. “Aramadın Aylardı” isimli şarkılarının ardından Metin Özülkü’nün; “Yaklaşık 40 senedir beraberiz. Eda, benim kıymetlim, onun için ölürüm” sözlerinin ardından salonda büyük bir alkış koptu.
Eda - Metin Özülkü, 14 Kasım'da Antalya’da, 15 Kasım'da Manavgat'ta konser verecekler.