ru24.pro
World News in Turkish
Октябрь
2024
1 2 3 4 5 6 7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

Sınır dışı yalanları ve Potsdam Zirvesi

0

AHMET ÖZAY


3 Nisan 1995... Dışişleri Bakanı Erdal İnönü, Almanya’nın eski başkenti Bonn’u ziyaret ediyor. TSK, Irak’taki PKK unsurlarına “Çelik Harekatı” adı verilen kapsamlı bir harekat yapmış. İki ülke arasında büyük gerilim var.

Alman Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ile İnönü birlikte Bonn’da Dışişleri Bakanlığı Konferans Salonu’na giriyorlar. Basın toplantısı başlıyor. Alman Bakan, İnönü’yü “Yakın dostum” diye nitelendiriyor. Eş zamanlı hızlı şekilde İnönü’ye doğru dönüyor. İki elinin işaret parmağı ile tetik çeker gibi bir işaret ile onu gösteriyor. Basın önünde bir çeşit pandomim oyunu sergileniyor.

Almanya’daki Türk gazeteciler bu tip beden hareketlerinin anlamını yakından bilir. Ertesi gün Alman gazetelerinde Türkiye’yi parmakla hedef gösteren foto şov “Almanya Türkiye’yi en sert şekilde uyardı” başlıklarıyla yer buluyor.

Kürsüde güzel sözlerle uyutulan İnönü’nün şahsında Türkiye, bir fotoğraf marifetiyle en ağır ifadelerle rencide ediliyor.

İki ülke ilişkilerinde üslup o günden bu güne değişmiş olsa da, Alman basını bildiğiniz gibi. Türkiye ve Türklere ilişkin “Resim ve görüntü ile nasıl yalan haber yapılır?” sanatının her gün emsalsiz örneklerini ortaya koyuyor.


NEW YORK GÖRÜŞMESİ

Bu örneklerden sonuncusu 23 Eylül 2024 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u New York’ta kabulünde yaşandı. Almanya kaynaklı haberlerde ne Almanya Başbakanı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağına gittiği ne de her fırsatta Türkiye’yi karalayan Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Baerbock’un ona refakat ettiği bilgisi var. New York’ta iki ülke liderinin bir araya geldiğine dair ve içerikler sayfalara yansımıyor. Görüşme “Almanya ile Türkiye, Türk sığınmacıların ülkelerine gönderilmesi hususunda anlaşma sağladı” kampanyası için kullanılıyor. Bu kampanyanın arka planında İrlanda merkezli hava yolu şirketi Rynair’e ait bir görüntü yer alıyor. Görüntüde güya Türkiye’ye sınır dışı edilmek üzere yüzlerce insan piste yığılmış, uçağa bindirilmek üzereler.

Türkiye’de de yoğun ilgi uyandıran düzmece haber Alman halkının sığınmacılar konusunda olan öfkesini Türkiye’ye kanalize etmeye yönelik.


İÇİŞLERİ BAKANI SAHNEDE

New York Türkevi’nde yapılan görüşmeden birkaç gün sonra Türkiye’ye 13 bin Türk vatandaşının geri gönderilmesi konusunda anlaşma sağlandığını Almanya Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, resmen ilan ediyor. Faeser bu açıklamasında “Türkiye’ye geri gönderimlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağladık. Artık Türkiye, Almanya’da kalmasına izin verilmeyen vatandaşlarını daha hızlı geri alacak. Bu, düzensiz göçün sınırlandırılmasına yönelik bir diğer adım” ifadelerine yer veriyor.

Faeser’in “başarı” olarak takdim ettiği bu açıklama Türkiye’de bazı kesimler tarafından “Almanya’daki Suriyeli ve Afgan mültecilerin Türkiye’ye gönderiliyor” diye takdim ediliyor.

Alman İçişleri Bakanı’nın açıklamasını Türk Dışişleri Bakanı Sözcüsü Öncü Keçeli tekzip ediyor. Keçeli, “Alman basınında yer alan haberler doğru değil” derken, böylesi bir konunun görüşmede gerçekleşmediğini ifade ediyor. İşin açıkçası Türkiye bu haberleri resmen yalanlıyor.


HABER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜ

Türkiye’de “Bu göçmenler Türkiye’ye gönderiliyor” başlığı ile yayınlanan haberler tamamen hayal ürünü. Zira, görüntülerde yer alan Rynair’in Almanya-Türkiye hattında seferi yok.

Ayrıca, Almanya’dan Türkiye’ye sınır dışı edilen kişiler uçağa polis tarafından tek tek getirilir. Çünkü sınır dışı edilen kişi hakkında mahkeme kararı gerekir. Mahkeme kararı sadece o kişiyi bağlar. Başka bir ifadeyle Alman makamları toplu sınır dışı yapmaz. Ülke basınında da yer aldığı üzere bir yılda Türkiye’ye sınır dışı edilen Türk vatandaşı sayısı topu topu 800 kişi dolayında. Bu günde ortalama 2 kişinin Türkiye’ye gönderildiği anlamına geliyor.


GÖNDERİLENLER KİM

Almanya’dan sınır dışı edilenler de sahte evraklarla siyasi sığınma başvurusunda bulunan ve kendilerini PKK’lı olarak beyan eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Basın sığınmacılara nefret duygusunu yalan haber ile Türkiye yönlendiriyor.

Almanya’ya iltica eden sığınmacılar sıralamasında Türk vatandaşları 3. sırada yer alıyor. Türkiye’ye 2016 yılından bu yana AB tarafından ‘güvenli ülke’ statüsü verilmiş. Bu nedenle Türkiye’den iltica başvurusunda bulunan Kürt kökenlilerin sığınma başvuruları artık kabul edilmiyor. Yüzde 90’ı Türkiye’ye geri gönderiliyor. Türkiye de bu kişilerin Türk vatandaşı olduğuna dair belgeleri muntazam bulmadığı için iade konusuna rıza göstermiyor.

Türkiye’nin ‘güvenli ülke’ olarak kabul edilmesi, Türkiye üzerinden Avrupa Birliği’ne giriş yapan 3. ülke vatandaşlarının Türkiye’ye sınır dışı edilebileceği anlamına da geliyor.

Ancak AB ile varılan güvenli ülke mutabakatı artık yürürlükte değil. Bunun nedeni AB’nin Türkiye ile yaptığı hiçbir anlaşmaya uymadığı gibi bu mutabakata da uymamış olması.


GERİ ALIM ANLAŞMASI

Düzensiz sığınmacılarla ilgili 2016 tarihli “Geri Alım Anlaşması” karşılığında, Türk vatandaşlarına Schengen ülkelerine vize muafiyet imkanı sağlanmıştı. Geçen süre zarfında AB’nin Türklere vize muafiyeti sağlamaması ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmemesi üzerine Türkiye 2020 yılında bu anlaşmayı askıya aldı. Bir başka ifade ile Almanya’nın veya herhangi bir Avrupa ülkesinin Suriyeli veya Afganistanlı sığınmacıları bireysel veya toplu olarak Türkiye’ye göndermesi artık mümkün değil.

Türkiye ile yeni bir anlaşmaya varılamamış olması 1957’de vaadedilen ve Schengen sistemi aracılığıyla hayata geçirilen sınırsız Avrupa idealinin korunamaması anlamına geliyor. Bu da Alman hükümetini hem Alman halkı nazarında hem de diğer ülkeler nazarında baskı altında bırakıyor. Bu baskılar düzmece haberlerle “Erdoğan Türkiye'sine” yönlendiriliyor.


SURİYELİLERİN DURUMU

Türkiye’nin taraf olduğu “Geri Kabul Anlaşmasının” yürürlükte olduğu 2016’dan 2020’ye kadar olan süreçte AB’ye düzensiz yollarla ulaşan Suriyelilerin sayısı düşüş gösterdi.

AB ile Türkiye arasındaki mutabakat Mart 2020’de çöktü. O gün bu gün Türkiye Yunanistan’dan veya Almanya’dan kimseyi geri almadı. 2017-2019 yılları arasında Suriye ve Afganistan’dan yaklaşık 190 bin kişi Almanya ve Avusturya’ya sığınma başvurusunda bulunurken, bu rakam son üç yılda 440 bine fırladı.

Türkiye’de 3,1 milyon Suriyeli bulunuyor. Halihazırda Almanya’da bir milyon, Avusturya ve İsviçre’de ise yaklaşık 100 bin Suriyeli yaşamakta. AB 2016’dan bu yana Türkiye’deki Suriyeliler için yılda yaklaşık bir milyar avroluk mali destek veriyor. Geçen hafta Türkiye ile Almanya’nın düzensiz göçmenler konusunda anlaştığı balonunu ortaya atan Alman basını bu hafta geri vites yapmak durumunda kaldı. Basın AB ile Türkiye’nin yeni bir anlaşma yapmasının gerekliliğini dile getirmeye başladı.


ARKA PLANDA ‘POSTDAM ZİRVESİ’ VAR

Sözgelimi Berliner Morgenpost “Sınır dışına Erdoğan freni” başlığı ile yayınladığı dünkü haber yorumda, Alman basınında yer alan haberleri yalanlayan nitelikte bir analize yer verdi. Yine Almanya’da oturma izni olmayan Türklerin durumu gündeme getirildi. Türkiye’nin Alman makamlarının sınır dışı şovu yapmasına engel olduğu kaydedildi.

Almanya’ya bir milyon Suriyeli, bir milyon Ukraynalı sığınmacı gelmişken Alman basınının sürekli olarak 13 bin Türkün sınır dışı edilmesini gündeme getirmesinin arka planında “Potsdam Zirvesi” var. Kasım 2023 tarihinde Almanya’nın Potsdam şehrinde gizli bir toplantı yapan aşırı sağcılar Almanya’daki yabancıların ülkelerine gönderilmesi yönünde gizli bir plan üzerine anlaştı. Basınında yer alan bu haberler bu kesimleri tatmin etmeye yönelik. Bu plana Türkiye’den de hizmet eden kesimlerin olduğu anlaşılıyor.

Yaratılan algı bir yana, Almanya’dan Türkleri sınır dışı etmek mümkün değil. Zira çoğunluğu ya Alman vatandaşı ya da “oturum hakkına” sahip. Oturum hakkı da Alman vatandaşlığı ile eş değerde bir statü. Suriyelilerin de kitleler halinde sınır dışı edilmeleri mümkün değil. Alman Anayasası savaş olan ülkelerden gelen göçmenlere Almanya’da yaşama hakkı veriyor.


ŞOVA İZİN VERİLMEZ

Türkiye’de sosyal medyada bu haberlerin tahrif edilerek yer almasının ardında 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden duyulan kuyruk acısı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son seçim başarısını Almanya’daki Türklere bağlayan gazeteci Fatih Altaylı’nın da önderlik ettiği bir kesim iki yıldır Almanya Türklerine karşı yoğun nefret politikası sürdürüyor.

Almanya, Avrupa hukukuna rağmen Suriyeli ve Afganları Türkiye’ye süremez. Bu nedenle umutlar iltica başvuruları reddedilen 13 bin Türk vatandaşına bağlanmış durumda. Türkiye Almanya’nın bu şovuna geçit vermiyor. Alman basını geçen hafta yazdığı haberleri bu hafta yalanlamak zorunda kalıyor.

25 Ağustos 2024 günü Solingen’de bir Suriyelinin 3 Alman'ı bıçaklayarak öldürmesinden duyulan nefreti Türkiye’nin üzerine yıkmak istiyorlar. Türkiye şova izin vermez. Velev ki koskoca Almanya Başbakanı Olaf Scholz yanına Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’u da alarak New York Türkevi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağına gitmiş olsun.


İran sınır duvarında sona doğru

İrlanda terör devleti İsrail'in baskılarına boyun eğmedi: Lübnan'daki askerler geri çekilmeyecek

Bakan Güler sınır ötesindeki birlik komutanlarıyla görüştü: Terörle mücadelede kararlılık mesajı