Misilleme için 2 ay beklendi
İran’ın misilleme operasyonu ABD ve Avrupalı bakanların araya girmesiyle geciktirilmiş ve barışa şans verilmesi talep edilmişti. Son iki aylık dönemde İran hükümeti itidalli bir duruş sergilemeye çalıştı. Ancak bu süre zarfında İsrail’in Gazze ve Filistin halkına yönelik saldırıları, ardından Lübnan’ı hedef alması ve sivil halka yönelik şiddetin artması, İran’ın bu itidalli durumu sürdürememesine neden oldu.
'Artık sakin davranma imkanı kalmadı'
İran, 2 Ekim’de gerçekleştirdiği silahlı operasyonun, Birleşmiş Milletler’in 51. maddesi gereğince ve İsrail’in saldırılarına karşı meşru müdafaa hakları çerçevesinde yapıldığını belirtti. Operasyonun, İsrail’in 31 Temmuz’da İran’ın egemenliğini ihlal ederek eski Lübnan başkanını ve Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniyye’nin öldürülmesi sonrası kaçınılmaz hale geldiği ifade edildi. Ayrıca, 7 Eylül’de Beyrut’taki İran büyükelçiliğine yönelik saldırı ve Nasrallah’ın şehit edilmesi de bu operasyonun gerekçeleri arasında yer aldı.
İranlı yetkili, “İsrail’in küstahlığı ve pervasızlığı karşısında, misilleme yapmaktan başka çaremiz kalmadı” dedi ve ekledi: “ABD’nin ve Avrupalıların verdikleri sözleri yerine getirmemesi nedeniyle bu operasyon gerçekleştirildi.”
Üç önemli nokta hedef alındı
Operasyon, İran Güvenlik Konseyi’nin emri ve İran Silahlı Kuvvetleri’nin gücüyle gerçekleştirildi. Operasyonda İsrail’in üç önemli askeri noktası hedef alındı: İsrail’in temel hava üssü, Mossad’ın üssü ve F-35 savaş uçaklarının bulunduğu Novadin Hava Üssü. Yetkili, “İran, kesinlikle insani kurumları hedef almadan sadece askeri güçleri hedef aldı. Ticari ve ekonomik noktaları hedef almayı tercih etmedi” dedi.
İsrail'in sansür girişimleri
İsrail rejimi, saldırının başarısız olduğunu iddia etti. İranlı yetkili bu iddiaya ilişkin olarak, “Belki de bu operasyonda hiçbir sivil hedef alınmadığından ve öğrenci yurdu, okul, hastane vurulmadığından dolayı bu iddiada bulunuyorlar” şeklinde konuştu. İsrail’in askeri bilgi ve haberleri engellemek adına güçlü bir sansür sistemi uyguladığı ve sosyal medyada bu konuda paylaşımları yasakladığı belirtildi.
'Barış yanlısıyız, ancak kendimizi savunuruz'
İran Cumhurbaşkanı, “İsrail yeniden bir hata yaparsa cevabımız daha ağır olacaktır” dedi. İran’ın dini lideri de cuma namazı hutbesinde, İsrail’in hatalarını tekrarlaması durumunda cevabın daha ağır olacağını beyan etti. İran Devrim Muhafızları ve Silahlı Kuvvetleri de savunmaya hazır olduklarını ifade ettiler.
İranlı yetkili, “Umuyoruz ki Amerikalılar, geçmişteki yöntemlerini bir kenara bırakarak bu saldırgan rejimi durdururlar. Eğer İsrail rejimi, ABD ve Avrupa tarafından kontrol altına alınmazsa, operasyonlarımız daha da ağırlaşarak devam edecektir” dedi.
Uluslararası topluma çağrı
İran, İsrail rejimine yönelik ekonomik ve askeri desteklerin durdurulması gerektiğini belirterek ABD ve Avrupa ülkelerine çağrıda bulundu. İranlı yetkili, “Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’nin sorumlulukları bugüne kadar yerine getirilmedi” dedi ve uluslararası ve bölgesel kuruluşların sözden ziyade eyleme geçmesi gerektiğini vurguladı.
İran, Gazze ve Lübnan halklarını da destekleme çağrısında bulundu ve bu halkların İsrail’in egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşı kendilerini savunmaları gerektiğini belirtti.
'Aklıselim dönemi bitmiştir'
İran, bölgede dost ülkelere, İsrail’in İran’a yönelik herhangi bir saldırısına destek vermemeleri gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundu. Yetkili, “Tek taraflı aklıselim dönemi bitmiştir. İsrail rejiminin herhangi bir saldırısı çok şiddetli ve ağır bir karşılık görecektir” dedi.
İran, savaşı istemediğini, Gazze ve Lübnan halklarının haklarını korumak ve ateşkesi sağlamak için barış yanlısı olduğunu bir kez daha vurguladı.
Bir gazetecinin gerçekleştirilen misilleme saldırısının ardından İsrail’in yaşadığı askeri kayba dair İran’ın herhangi bilgisi olup olmadığını sorması üzerine İran Kaynakları , “Raporlara göre bu operasyon yüzde 90 oranında başarılı olmuştur ve hedeflenen füzelerin de birçoğu isabet etmiştir. Siyonizm rejimi zaten bu operasyonun etkisini örtbas etmek için had safha bir çaba gösteriyor” cevabını verdi.
Erdoğan'ın sözlerini destekliyoruz
Esasen toprağa tecavüz etmek, saldırmak ve işgal etmek İsrail'in olduğunu yıllardır savunuyoruz ve İsrail asla ve asla bunu yapmadan duramayacaktır. Erdoğan'ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz. Biz inanıyoruz ki artık sözün zamanı geçti. Artık el ele vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. İsrail daha da şiddetli bir şekilde uzun zamandır Gazze’ye saldırılarda bulunuyor. Bunun devamında da Lübnan’ı hedef aldı. Özellikle bölge ülkeleri eğer ki Siyonizm rejiminin saldırılarını durdurmazsak gelecekte hepimiz için büyük bir baş belası olacak.