Atıcılık, tarihi olimpiyat madalyası sonrası "gözde branş" oldu
Atıcılıkta Şevval İlayda Tarhan ile Türkiye'nin olimpiyatlardaki ilk madalyasını elde eden Dikeç, açıklamalarda bulundu.
Mete Gazoz'un Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda elde ettiği şampiyonluğun ardından okçuluk branşının Türkiye'de gündeme geldiğini belirten Dikeç, Paris 2024'ten sonra da atıcılık branşının ön plana çıktığını dile getirdi.
Atıcılığın eski bir branş olduğuna işaret eden Dikeç, "Federasyon 1923'te kurulmuş. Cumhuriyetle yaşıt bir federasyon. Ne yazık ki ülkemizde çok fazla tanınan bir spor değil. Ancak bu başarıyla atıcılığa ilgi arttı. Bu madalyadan sonra birkaç il müdürünü aradım. Hatta memleketimdeki Cemil (Boz) Bey'i aradım. 'Yusuf, atıcılığa başlamak için her gün 30 aile geliyor.' diyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Bu, hem atıcılık sporunun ülkede tanınması hem de daha yetenekli gençlerin bulunması için bir fırsat. Eminim bundan sonra bu rüzgar, atıcılıkta gençleri bir yerlere taşıyacaktır." ifadelerini kullandı.
Los Angeles 2028 hazırlıkları başladı
Şevval İlayda ile Türk spor tarihine adını yazdıran Yusuf Dikeç, Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları'nda altın madalyayı hedeflediklerini vurguladı.
Olimpiyatların ardından antrenmanlara başladıklarını söyleyen Dikeç, "Önümüzde iki büyük yarışma var. Onların hazırlıklarına başladık, devam edeceğiz. Sırbistan'da Avrupa Kupası finalleri, Hindistan'da Dünya Kupası var. Oraya hazırlanacağız. Los Angeles'ta hedef altın madalya. Çalışmalar o yönde devam edecek." diye konuştu.
"Halkımız bizim adımıza cevap veriyor"
Yusuf Dikeç, annesiyle paylaştığı fotoğrafa yapılan bazı olumsuz yorumlara ilişkin soruya, "O konuda halkımız bizim adımıza cevap veriyor. Bizim düşüncemiz bu ülkeye hizmet etmek." yanıtını verdi.
"Yusuf Dikeç stili"nin dünyada yankı bulmasıyla ilgili milli atıcı, "Müzik, sanat nasılsa spor da evrenseldir. Dünyanın dört bir yanından kabul görmesi inanın hem kendim hem de ülkem adına bizleri çok mutlu ediyor. Atış yaparken aslında rahat gibi gözüküyoruz ama bu normalde benim yıllardır yapmış olduğum atış pozisyonum. Heyecan tabii ki var. Sadece orada biraz daha sakin gözükmeye çalışıyoruz." şeklinde görüş belirtti.
Türkiye'nin olimpiyatlarda 8 madalyada kalmasına yapılan eleştirilere yönelik soru üzerine ise Dikeç, şunları kaydetti:
"Ben sadece kendi branşım hakkında konuşabilirim. Diğer branşlar yabancı olduğum bir konu. Yabancı olduğum konuda da eleştirmek, övgü yapmak çok bizim haddimize değil. Ama atıcılık başarılı mı başarısız mı? Cumhuriyet tarihinin ilk olimpiyat madalyası. En fazla sporcuyla, 7 kotayla gidildi. Daha fazla madalya çıkabilir miydi? Evet çıkabilirdi ama nasip diyelim. Bana göre atıcılık başarılı."
Mete Gazoz'un Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda elde ettiği şampiyonluğun ardından okçuluk branşının Türkiye'de gündeme geldiğini belirten Dikeç, Paris 2024'ten sonra da atıcılık branşının ön plana çıktığını dile getirdi.
Atıcılığın eski bir branş olduğuna işaret eden Dikeç, "Federasyon 1923'te kurulmuş. Cumhuriyetle yaşıt bir federasyon. Ne yazık ki ülkemizde çok fazla tanınan bir spor değil. Ancak bu başarıyla atıcılığa ilgi arttı. Bu madalyadan sonra birkaç il müdürünü aradım. Hatta memleketimdeki Cemil (Boz) Bey'i aradım. 'Yusuf, atıcılığa başlamak için her gün 30 aile geliyor.' diyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Bu, hem atıcılık sporunun ülkede tanınması hem de daha yetenekli gençlerin bulunması için bir fırsat. Eminim bundan sonra bu rüzgar, atıcılıkta gençleri bir yerlere taşıyacaktır." ifadelerini kullandı.
Los Angeles 2028 hazırlıkları başladı
Şevval İlayda ile Türk spor tarihine adını yazdıran Yusuf Dikeç, Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları'nda altın madalyayı hedeflediklerini vurguladı.
Olimpiyatların ardından antrenmanlara başladıklarını söyleyen Dikeç, "Önümüzde iki büyük yarışma var. Onların hazırlıklarına başladık, devam edeceğiz. Sırbistan'da Avrupa Kupası finalleri, Hindistan'da Dünya Kupası var. Oraya hazırlanacağız. Los Angeles'ta hedef altın madalya. Çalışmalar o yönde devam edecek." diye konuştu.
"Halkımız bizim adımıza cevap veriyor"
Yusuf Dikeç, annesiyle paylaştığı fotoğrafa yapılan bazı olumsuz yorumlara ilişkin soruya, "O konuda halkımız bizim adımıza cevap veriyor. Bizim düşüncemiz bu ülkeye hizmet etmek." yanıtını verdi.
"Yusuf Dikeç stili"nin dünyada yankı bulmasıyla ilgili milli atıcı, "Müzik, sanat nasılsa spor da evrenseldir. Dünyanın dört bir yanından kabul görmesi inanın hem kendim hem de ülkem adına bizleri çok mutlu ediyor. Atış yaparken aslında rahat gibi gözüküyoruz ama bu normalde benim yıllardır yapmış olduğum atış pozisyonum. Heyecan tabii ki var. Sadece orada biraz daha sakin gözükmeye çalışıyoruz." şeklinde görüş belirtti.
Türkiye'nin olimpiyatlarda 8 madalyada kalmasına yapılan eleştirilere yönelik soru üzerine ise Dikeç, şunları kaydetti:
"Ben sadece kendi branşım hakkında konuşabilirim. Diğer branşlar yabancı olduğum bir konu. Yabancı olduğum konuda da eleştirmek, övgü yapmak çok bizim haddimize değil. Ama atıcılık başarılı mı başarısız mı? Cumhuriyet tarihinin ilk olimpiyat madalyası. En fazla sporcuyla, 7 kotayla gidildi. Daha fazla madalya çıkabilir miydi? Evet çıkabilirdi ama nasip diyelim. Bana göre atıcılık başarılı."