RAFA’SI OLAN KAZANIYOR
Kuzey ekibi Lugano karşısında da maça hızlı başlayan Beşiktaş, Ciro Immobile’nin fırsatçılığı sayesinde maçın henüz 7. dakikasında öne geçmeyi başardı. Golden sonra 4 net pozisyon ve 12 şut şansı bulan siyah beyazlılar, bu fırsatları değerlendiremeyince, ilk yarı 1-0 ile soyunma odasına gitti.
Devre arasında rakip şok olmuş olacak ki, ikinci yarıya daha istekli ve akıllı başlayan taraf Lugano’ydu. İkinci yarının ilk 15 dakikalık bölümünde rakibin baskısına müsaade eden Beşiktaş, bu dakikalarda kalesinde golü görünce kendine geldi. Sadece 6 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde 3 gol buldu Beşiktaş.
Her şey geçtiğimiz sezon bir Lugano maçıyla başlamıştı. 2-0’dan 3-2’ye dönen o maçtan sonra Beşiktaş, 4 teknik direktör ve bir yönetim değiştirdi. Geçtiğimiz hafta deplasmandaki ilk maçta da 3-1’den 3-3’e gelen bir maç vardı. Bu yüzden Lugano maçı, mental açıdan da önemli bir maçtı. İsviçre ekibi karşısında rahat öne geçen fakat skoru koruyamayan Beşiktaş’tan, fark atan Beşiktaş’a geçişi izledik.
Lugano, iyi oynayan ve asla vazgeçmeyen bir takım, son ana kadar mücadele etti. Fakat, Beşiktaş öyle hızlı ve ofans oynuyor ki; hızına yetişmek ne mümkün. Son zamanlarda izlediğim, en iyi Beşiktaş oyunuydu.
Gedson Fernandes’in golü, Rafa Silva’nın 2. goldeki asisti ve golü, Ciro Immobile’nin golleri ve sadece 7 dakika oynayan Salih’in 1 golüyle siyah beyazlılar vitesi beşledi.
Rafa Silva’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Attığı goller kadar, topsuz alanda yaptığı koşular, verdiği kilit paslar ve asistleriyle de Beşiktaş taraftarına futbol şöleni izletiyor. Quaresma’dan, Gomez’den sonra Beşiktaş taraftarını ilk kez bu kadar heyecanlandıran bir oyuncu görüyorum. Eminim ki; Rafa’yı izleyen herkes büyüleniyor, taraf tutmaksızın keyif alıyordur. Özetle; Rafa’sı olan kazanıyor.
Dün gece inanılmaz bir atmosfere şahitlik ettik. Taraftarın yarattığı ambiyans rakip için çok zorlu, takım içinse coşku doluydu.
Öte yandan Beşiktaş’ın hücum hattındaki kaliteli oyununa karşın, savunma zafiyeti yaşadığı aşikar. 3 kulvarda yarışan bir takım için savunma hattı yetersiz ve rotasyon mutlaka gerekecektir. Özellikle, Ocak sonuna kadar yoğun bir fikstür, zorlu maçlar var.
Bu sorun kısa sürede çözülebilirse, Beşiktaş’ı tutmak imkansız.
Devre arasında rakip şok olmuş olacak ki, ikinci yarıya daha istekli ve akıllı başlayan taraf Lugano’ydu. İkinci yarının ilk 15 dakikalık bölümünde rakibin baskısına müsaade eden Beşiktaş, bu dakikalarda kalesinde golü görünce kendine geldi. Sadece 6 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde 3 gol buldu Beşiktaş.
Her şey geçtiğimiz sezon bir Lugano maçıyla başlamıştı. 2-0’dan 3-2’ye dönen o maçtan sonra Beşiktaş, 4 teknik direktör ve bir yönetim değiştirdi. Geçtiğimiz hafta deplasmandaki ilk maçta da 3-1’den 3-3’e gelen bir maç vardı. Bu yüzden Lugano maçı, mental açıdan da önemli bir maçtı. İsviçre ekibi karşısında rahat öne geçen fakat skoru koruyamayan Beşiktaş’tan, fark atan Beşiktaş’a geçişi izledik.
Lugano, iyi oynayan ve asla vazgeçmeyen bir takım, son ana kadar mücadele etti. Fakat, Beşiktaş öyle hızlı ve ofans oynuyor ki; hızına yetişmek ne mümkün. Son zamanlarda izlediğim, en iyi Beşiktaş oyunuydu.
Gedson Fernandes’in golü, Rafa Silva’nın 2. goldeki asisti ve golü, Ciro Immobile’nin golleri ve sadece 7 dakika oynayan Salih’in 1 golüyle siyah beyazlılar vitesi beşledi.
Rafa Silva’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Attığı goller kadar, topsuz alanda yaptığı koşular, verdiği kilit paslar ve asistleriyle de Beşiktaş taraftarına futbol şöleni izletiyor. Quaresma’dan, Gomez’den sonra Beşiktaş taraftarını ilk kez bu kadar heyecanlandıran bir oyuncu görüyorum. Eminim ki; Rafa’yı izleyen herkes büyüleniyor, taraf tutmaksızın keyif alıyordur. Özetle; Rafa’sı olan kazanıyor.
Dün gece inanılmaz bir atmosfere şahitlik ettik. Taraftarın yarattığı ambiyans rakip için çok zorlu, takım içinse coşku doluydu.
Öte yandan Beşiktaş’ın hücum hattındaki kaliteli oyununa karşın, savunma zafiyeti yaşadığı aşikar. 3 kulvarda yarışan bir takım için savunma hattı yetersiz ve rotasyon mutlaka gerekecektir. Özellikle, Ocak sonuna kadar yoğun bir fikstür, zorlu maçlar var.
Bu sorun kısa sürede çözülebilirse, Beşiktaş’ı tutmak imkansız.