KIRILMADIK NE KALDI? (18)
...dünden devam
‘’Trafik Kazası mı? Trafik Canavarı mı? Trafik Felaketi mi?
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü, ‘Trafiği Sakinleştirmeye Yönelik Önlemler’ adlı çalışmasını tamamlayarak bir analiz rapor halinde yayınlamıştır.
Bu çalışmada sadece ölümlü veya yaralanmalı trafik kazası verileri kullanılırken, maddi hasarlı trafik kazası verileri kullanılmadığı ifade edilmiştir.
Bu çalışmanın özeti şöyledir:
Dünyada ortalama olarak yılda 1,2 milyondan fazla kişi trafik kazalarından ölüyor, 20-25 milyon kişi yaralanıyor, ya da sakat kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, 2030 yılına kadar trafik kazalarında yaralanma sonrası ölümler, tüm ölüm nedenleri arasında beşinci sıraya yükselecek. Ayrıca WHO, 13-14 yaş arasındaki ölümlerin nedenleri sıralamasında, trafik kazalarının ilk sırada olduğunu belirtti.
Türkiye’nin durumu da dünyadan farklı değil. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün derlediği bilgilere göre:
2009 yılı trafik kazası verilerine bakıldığında, her gün ortalama 2 bin 886 trafik kazası yaşanıyor. Bu kazalar sonucunda 12 kişi ölüyor, 552 kişi de yaralanıyor. Bu nedenle, trafik kazalarının Türkiye’de en önemli halk sağlığı ve güvenlik sorunu olduğu vurgulanıyor.
Raporda 2008 yılı verilerine göre, Güney Anadolu Otoyolu en az hatalı kaza oranına sahip otoyol kesimi ve Adana’da en az hatalı kaza oranına sahip il oldu. Adana’daki 118 kazadan sadece 5 tanesi hata sonucu gerçekleşirken, İstanbul ise; bin 379 kaza oranıyla, en çok kaza yapılan il oldu. İstanbul’daki hatalı kaza sayısı 444.
Ayrıca trafik kazalarının aylara göre dağılımı incelendiğinde, her üç yılda da kazaların yaz aylarında yoğunlaştığı görüldü. Yaz aylarındaki kazalar toplam kazaların yüzde 55’ini oluşturuyor. Verilere göre gerçekleşen kazaların üç yılı göz önüne alındığında, gündüz yaşandığı görüldü. Gündüz gerçekleşen kazalar, toplam kazaların yüzde 53’ünü oluşturuyor.
Meydana gelen kazaların ne şekilde yapıldığına bakılınca; en çok arkadan çarpma, sabit cisme çarpma ve devrilme/yoldan çıkma şeklinde olduğu saptandı…’’(Bk. Kaynakça – 8)
Ülke genelinde meydana gelen trafik kazalarının bu analiz raporu aslında, çok önemli bir eksikliği ortaya koyuyordu!
‘Trafik Eğitiminin Eksikliği…’’
Gerçekten de, trafik kurallarının çocuklarımıza ilköğretim yıllarında okullarımızda yeterince öğretilmemesi; aile ortamında trafik kurallarının ne olduğunun yeterince anlatılmaması, günümüzün Türkiye’sinde yaşanan trafik terörünün yaşanmasının en önemli nedenlerinden bir tanesidir.
Ne yazıktır ki, çocukluk döneminden başlayan bu eksiklik, yetişkinlik döneminde direksiyon başına geçen gençlerimizin, fütursuzca kullandıkları araçlar ile kazaya davetiye çıkarılıyor.
Bir de kurallarla dalga geçer gibi araç kullanan trafik canavarlarını düşündüğümüzde, ülkemizde yaşanan trafik kazaları korkunç bir canavar olmaya devam ediyor…
‘’Nükleer Santral Felaketi:
Nükleer santral deyince herkesin aklına öncelikle Çernobil gelir. ‘Çernobil Nükleer Santral’ın da ki patlama, nükleer enerji konusunda tüm dünyanın gözlerini açan önemli bir rol oynamıştır.
Bu tarihten sonra nükleer enerji santrallerine sahip birçok emperyalist ülke, halkın tepkileri nedeniyle santrallerini kapattı. En azından yeni santraller açmadı. Geçtiğimiz dönemde yeni nükleer santral yapılmazken, inşaat halindeki 128 santralin de yapımı durduruldu.
Ama tabii ki, emperyalistler nükleer enerjiden vazgeçmediler! Bu santralleri; başta Arjantin, Brezilya, Pakistan, Hindistan gibi geri kalmış/bıraktırılmış ülkelere pazarlamaya başladılar!
devam edecek...