ru24.pro
World News in Turkish
Август
2024

KIRILMADIK NE KALDI? (18)

0

...dünden devam

‘’İş kazaları denen felaketler:
Günümüzün dünyasında yalnızca sanayide her yıl 50 milyonun üzerinde iş kazası olmakta, meydana gelen kazalar sonucunda 100 binin üzerinde insan yaşamını kaybetmekte, milyonlarca insan ise sakat kalmaktadır.
 İş kazalarında ülkemiz birçok ülkeden ileridedir (!) Örneğin ülkemizdeki iş kazaları, ABD’ye göre 10, İngiltere’ye göre 12 kat fazladır.
Türkiye, 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünyada ise üçüncü sıradadır. 
 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre ölümle sonuçlanan iş kazası oranları; Türkiye’de, 100 binde 20,5’iken; bu oran Norveç, İsveç, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerde 100 binde 2 oranın altındadır..! 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her gün 172 iş kazası meydana gelmekte; bu kazalarda 4 kişi hayatını kaybederken, 6 işçi ise sürekli iş göremez duruma düşmektedir.
 İş sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2014’ün ilk sekiz ayında 1270 işçimiz yaşamını yitirmiştir.
 Son beş yılda ise; iş kazalarına bağlı olarak hayatını kaybeden işçi sayısı 6428 kişi, 2000-2014 yılları arasında hayatını kaybeden işçi sayısı ise 15 binin üzerindedir.
 Türkiye’de en fazla işçi ölümü ve iş kazalarının üçte biri inşaat sektöründe meydana gelmektedir.
 Tüm iş kazalarının yüzde 1,6’sı ölümle sonuçlanırken, inşaat sektöründeki iş kazalarının yüzde 4,6’sı ölümle sonuçlanmaktadır.
 Gökdelen inşaatlarında yüksekten düşerek hayatını kaybeden işçi sayısı son dönemde inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. 
 Son yıllarda birbiri ardına yükselen lüks konut projelerinde hayatlarını kaybeden işçi sayısı 2014 yılının ilk sekiz ayında 120’nin üzerindedir.
 Kimi ülkelerde makinelerin yarattığı iş kazası oranı yüzde 3-5’e düşürülmüşken, ülkemizde makinelerden doğan iş kazaları oranı yüzde 19-20 arasındadır.
Hukuk dilinde iş kazası: ‘umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, ya da bir şeyin arızaya, ya da zarara uğraması’ olarak tanımlanır. (Kaynak: Ekonomi sözlüğü, Sf: 188, Orhan Hançerlioğlu) Ama bizde umulmayan bir şey yoktur ki..!
 ‘’İş kanununa göre her işveren, iş yerinde işçilerin sağlığı ve güvenliği için gerekli olanı yapmak ve husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür.
 Günümüzde bu yükümlülüğü sorguladığımızda; yapılan onca denetimlere, yasa gereğince verilen cezalara rağmen, pek çok işyeri eksikliklerle doludur…’’
‘’Grizu denen felaket:
Maden’de yaşayanlar, ekmeğini madenden kazananlar çok iyi bilir bu felaketi..! Hiç beklenmeyen bir zaman kesitinde ani bir patlamayla sarsılır adeta toprak ana… 
 Sadece toprak ana mı? Kimi yüreklerde anında parçalanır. Pek çok korkusuz yürek o bilinen maden mezarlıklarında mahsur kalır, ya da hayatlarını bırakır..!
 Sonrasında başlar klasik demeçler havada uçuşmaya!
 Başsağlığı dilekleri, sorumlular hakkında soruşturma açılacak sözleri ortalığı kaplar: ‘’Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmıştır!’’
 Sistemin bütün temsilcileri aynı şeyleri söyler: ‘’En son teknoloji kullanılıyor, yine de bu tür patlamalar oluyor!’’
 Ama ne çare kimlerine göre ‘’Bu işin fıtratında vardır!’’Bu felaket! Ya da umursamazlığın, tedbirsizliğin adı olmuştur felaket…
‘’ Çığ Felaketi: 
 Ülkemizin değişmeyen felaketlerinden biri de çığdır. Bir doğa olayıdır; nasıl oluştuğu, nerelerde ne zaman oluştuğu bilinir. Ama önlemi yoktur. Bu yüzden o da ülkemizde öldürücü bir doğa olayı halini almıştır. İstatistiği tutulacak kadar bile ciddiye alınmayan afetlerden birisidir.
 Eğimlere kar tutan çitler, madeni ağlar, kazıklar, düralüminden ( bileşiminde magnezyum, mangan ve silisyum olan çok hafif bir alaşım) kanatçıklarla set çekmek ve özellikle mümkün olan kısımlarda orman yetiştirmek; çığla mücadelede kullanılan başlıca metotlardır. Keza çığ oluşan bölgelerde, suni patlamalarla çığ indirmek yöntemine de başvurulur. Ama bizde bunların hiçbirine başvurulmaz! Çığ canı istediğinde iner ve can alır. 
Çığ haberleri: Kış aylarının Doğu’dan gelen değişmez haberlerinden biridir. Yetkililer de, bu haberleri izlemekle yetinir…

devam edecek...