DEVE KARINCANIN SIRTINDA
Değerli okurlarım,
Öyle bir zaman da yaşıyoruz ki kim kime dum duma. Kimi aç bir lokma ekmeğe muhtaç, kimi ise masayı donatmış yok yok bir tek kuş sütü eksik.Ne oldu da bu hale gelindi. Ve bu aradaki uçurum neden bu kadar büyüdü? Herkes çalışarak mı zengin oldu? Yoksa... Artık siz tamamlayın. Adam sabah 7' de çıkıp işe gidiyor ve akşam saat 6' da işten çıkıp eve geliyor. Aldığı maaş 17 bin lira. Şimdi bu işçi alın teriyle çalışıyor fakat ayın sonunu getiremiyor. İşçi ve memur emeklisinin aldığı 12 bin TL. Bu memlekette 25- 35 yıl emek vereceksin ve daha sonra kıtlığa mahkum edileceksin.
Bugünlerde emeklilere verilecek zammın miktarı konuşulurken ne yazık ki yine cüzi bir miktar verileceği gündemde. Buna da emekliler isyan ediyor. Hükümetin, emeklilerin maaşlarına bir iyileştirme yapacağı bekleniyor. Çünkü öyle olmasa emekli ve asgarî ücretle çalışanlar çok zor durumda şuan. Ay başını getiremez hale gelmişler. Neden mi getiremiyorlar?
Madde madde sayalım.
- Ev kirası en düşüğü 7 bin TL.
- Servis ücretleri 1000 bin TL.
- 4 kişinin sadece katık ekmek aylık gideri 2 bin 200 yüz TL.
- Mutfak masrafı en düşüğü 8 binTL.
- Elektrik, su, internet, doğal gaz masrafları gibi.
Şimdi bu saydığımız belli olan masraflar. Ya yolculuk, giyim, çocuklara verilen cep harçlığı, hastalık, evde çıkan bir onarım işi vesaire. Bunları da listeye eklersek ne yazık ki asgarî ücretle çalışan ve emeklilerin nasıl zor durumda yaşadığını görmemek mümkün değil. Bundan yola çıkarak kısa bir hikâye anlatayım sizlere.
Memleketin birinden bir deve bozkırda dolaşırken yerdeki kurumuş otların arasında mini minnacık bir karınca görmüş.
Bakmış; karınca, boyunun belki de on kat büyüklüğünde bir buğday tanesini oflayıp ıhlayarak götürmeye çalışıyormuş.
Deve, inanmaz gözlerle bakmış, bir kez daha bakmış, sonra da:
“Beni çok şaşırttın karınca kardeş! Kendi boyunun en az on katı bir buğday tanesini hiç hık mık bile demeden alıp götürmeye çalışıyorsun, doğrusu pes, kırk bir kere de maşallah sana karınca kardeş! Ben ise, sırtıma vurulan bir çuval yükün altında bile eziliyorum sanki. Sende ise hiç bir eziklik göremiyorum. Neden ama, sorabilir miyim?”
“Neden mi?” demiş karınca.
“Çünkü ben kendim için çalışıyorum da ondan. Sen ise efendilerine çalışıyorsun, o nedenle sırtına vurulan her yük gerçeğinden daha ağır geliyor sana, anladın mı?” demiş karınca.
Sonra, buğday tanesini yuvarlaya yuvarlaya uzaklaşmış karınca …
İşte öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, evine alın teriyle çalışıp helal lokma götürenler öyle zor şartlarda yaşıyor ki ancak yaşayan bilir derler ya o da bu mesele. Kim bunları yapıyor? Neden? Niçin? Artık cevabını size bırakıyorum. Gördüğümüz tek şey, Deve, karıncanın sırtında artık.
Allah'a emanet olun