ru24.pro
World News in Turkish
Май
2024

BİTTİ

0
BİTTİ

En basit kompozisyonun bile giriş, gelişme, sonuç diye 3 evreye ayrıldığı günümüzde...

Girişinden, gelişmesine geçen sürecin bile geri gittiği ve sonucunun hiç kimsenin bir şey anlamadığı garip bir sezondu işte. Düşün ki, bu enkazın müsebbibi kim diye ararken, yükleme “kim” sorusunu sormana rağmen, özneyi dahi bulamıyor insan! Herkes suçu başkalarına ata dursun, cefayı çeken yine Beşiktaş taraftarı oldu….

Uzun uğraşlar ve araya hatırlı dostların sokulmasıyla biten bir sezonun son iç saha maçına çıktı Beşiktaş, Serdar hocanın kupayı düşünerek sahaya sürdüğü 11, kâğıt üzerinden makul ve mantıklıydı aslında. Demir Ege – Salih – Musrati 3’lüsü, ayağa pas yapabilen, alanı kapatabilen ve araya da gerektiğinde bırakabilen bir kurguydu aslında. Ancak ve ne yazık ki, başına gelmeyen kalmayan ve maçtan sonra Kabataş’a kadar yürüyerek, devamında taksilerle evlere dağılan Hatay’ın bile kadro kalitesi ve oyun arzusu ile baş edemeyen siyah beyazlı oyuncu grubu, geriye düşüp oyunu eveleyip, gevelemeye başlayınca, saha kenarı da taktik manada eveleyip gevelemeye başladı! Serdar hoca üreten ya da en azından üretmeye çabalayan orta alan kurgusunu bozarak, Demir Ege ve Musrati’yi oyundan alıp sahaya hücumcuları sürmesi ile, oyun tamamen doldur boşalt ve manasız kanat akınlarına döndü. Takım bir an da orta alanda “beyinsiz” bir oyun oynamaya başladı. Birilerinin artık Türk hocalara şunu anlatması gerek; oyun sıkıştığında ya da tabelada takımınız geri düşünce, merkezi boşaltarak elinizde ne kadar hücum oyuncusu varsa sahaya sürmeniz, size maç kazandırmaz! Böyle yaparak oyun aklınızın yerine, mahalle maçlarında kaybetmeye başlayınca oyuna giren, herkesi çalımlayarak gol atmaya çalışan topuklarına bastığı ayakkabılarıyla “topu bana atın” diyen mahalle ağabeylerinden farkınız kalmıyor! Ama dedim ya, sonunda bitti. Bu sezonun kazananı her ne kadar il ve ilçe sağlık müdürlükleri olsa da dert ve kederden ölmeyen, kanser olmayan her Beşiktaş taraftarı kazanımdadır!

Şimdi gelelim yeni sezon planlamasına.

Ya da daha dur gelmeyelim… Ciddi iletişim problemleri olan, sessizlik ile çığlık atmak arasında gidip gelen, sır vermemek üzere yola çıkılan ancak bağıra çağıra konuşulan bir ahval içindeyiz. O yüzden biraz daha bekleyelim. Güvenelim, izleyelim… Bazen uzaktan izlemek daha iyidir…