İSMAİL KARTAL’A KONYA’DA 2. DAYAK!
O dönem adli vaka olarak kayıtlara geçen ve Torku Konya Şekersporlu bir yöneticinin de ceza alması ile neticelenen dayak olayının ardından Süper Lig’e adım atan İsmail Kartal, bu kez Konyaspor karşılaşmasıyla kredisini tüketti.
İsmail Kartal, 2008-09 sezonunda Konya Şekerspor’da teknik direktörlük görevindeyken, oynattığı oyun ve saha içini okuyamaması nedeniyle o dönemin yerel basınından dahi eleştiriler almış ve uyarıları dikkate almayınca bir dayak mevzusu sonucu Konya’ya veda etmişti. Kartal, yediği o dayakla İstanbul’a dönmüş ve dönemin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tarafından 2010-11 sezonunda takımın teknik direktörü Ersun Yenal’ın yardımcısı olarak teknik heyete alınmıştı. Yaklaşık 4 sezon birlikte çalıştılar ve 2014 sezonu sonunda Fenerbahçe şampiyon oldu. Nisan ayında gelen bu erken şampiyonluk, İsmail Kartal’ı öne çıkardı ve Kartal sonraki sene bir şekilde, takımın başına geçti. Fakat 1 sene sonra gönderildi.
Son şampiyonluğunu 2014’te yaşayan Fenerbahçe’nin başına, eline iyi bir kadro verilerek, büyük umutlarla getirilen İsmail Kartal’ın 2024 sezonunda da mevzuyu okuyamadığını görüyoruz. Devre arası yapılan hatalı transfer tercihleri, oyun içindeki hatalı tercihler, tüm bunların sorumluluğu kendisine ait.
Futbolda çok klişe bir söz vardır. Zemin kazanmak için müsait, yani futbol oynamaya elverişli diye…
Kazanmak için taktik, teknik, mental ve ortam anlamında tüm hazırlıklarını yapmış, galibiyet için gerekli şartları yerine getirmiş ve mutlak galibiyet hedefleyen taraf, sıklıkla bu sözü kullanır.
İşte sezon, Fenerbahçe için tam olarak böyle başladı. Yıldız oyuncular için üst düzey bir transfer bütçesi oluşturuldu.
Sezona 4 kupa hedefiyle başlayan Fenerbahçe’de özellikle şampiyonluk için Fenerbahçe tarihinin en iyi kadrolarından bir tanesi kuruldu. Sarı lacivertlilerin kadrosuna baktığımızda, UEFA Konferans Ligi’nde final oynayacak ve belki de kupayı alacak bir takım olduğu söyleniyordu. Fenerbahçe iddialıydı.10 yıl sonra belki de ilk kez bu kadar kendinden emin ve çok iyi bir kadroyla, şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlanmıştı. Sezon başında, özellikle ligin ilk devresinde, sergilenen oyun ve kadro, şampiyonluğu işaret ediyordu.
Futbol camiası şampiyonluk düğümünü; Galatasaray-Fenerbahçe derbisi çözecek. Derbiyi kazanan takım, şampiyon olacak derken, birden ne oldu da Fenerbahçe geriye düştü?
Anlaşılan o ki; İsmail Kartal, bu kadroyu yönetmek için doğru bir isim değildi. Kimse kusura bakmasın liyakatsizlik ve vizyonsuzluk, Fenerbahçe’yi bu duruma getirdi.
Ben bu geriye düşüşü; İsmail Kartal’a ve ona sabreden Ali Koç’a yazarım.
Konyaspor karşısında maça çıkan yıldız oyuncular dahil herkes, yapılan tercihlerin ne kadar hatalı olduğunu görmüştür. Biz ne yapıyoruz demiştir. Galatasaray, Fenerbahçe’nin puan kaybettiği Sivasspor’a karşı 6-1’lik ezici üstünlük sağlarken Fenerbahçe’ye de büyük bir psikolojik üstünlük sağladı.
İsmail Kartal, Konyaspor maçına bu psikolojik baskıyla çıktı. Bırakın oyuncuları maça hazırlamayı, kendisini bile hazırlayamamış. Konyaspor, neredeyse 9 kişilik derin blokla savunma yaparak, Fenerbahçe’yi oynatmadı. Kartal, buna karşın çift forvete dönmedi. Değişiklikleri, hamleleri isabetli değildi. Son haftalarda maç sonu yaptığı açıklamalarda da sıkıntı yaşadığını net bir şekilde görüyoruz. Özellikle bir açıklamasında; Okan Buruk’a karşı yapılan övgülerin, kendisine yapılmadığını ve haksızlık edildiğini belirtmişti. Bu talihsiz açıklama bile başlı başına başka şeylerle ilgilendiğini ortaya koyuyor. Bu baskıyı üzerinden bir türlü atamadı ve sağlıklı kararlar veremedi.
Resmi olarak olmasa da Konyaspor karşısında kaybedilen 2 puanla Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı, İsmail Kartal’ın da Fenerbahçe’deki teknik direktörlük kariyeri bitmiştir.
Kartal’ın Konya’da yediği bir dayak sonucu başlayan Süper Lig macerası, Konyaspor karşısında sahada yediği dayakla son buldu.
İsmail Kartal, 2008-09 sezonunda Konya Şekerspor’da teknik direktörlük görevindeyken, oynattığı oyun ve saha içini okuyamaması nedeniyle o dönemin yerel basınından dahi eleştiriler almış ve uyarıları dikkate almayınca bir dayak mevzusu sonucu Konya’ya veda etmişti. Kartal, yediği o dayakla İstanbul’a dönmüş ve dönemin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tarafından 2010-11 sezonunda takımın teknik direktörü Ersun Yenal’ın yardımcısı olarak teknik heyete alınmıştı. Yaklaşık 4 sezon birlikte çalıştılar ve 2014 sezonu sonunda Fenerbahçe şampiyon oldu. Nisan ayında gelen bu erken şampiyonluk, İsmail Kartal’ı öne çıkardı ve Kartal sonraki sene bir şekilde, takımın başına geçti. Fakat 1 sene sonra gönderildi.
Son şampiyonluğunu 2014’te yaşayan Fenerbahçe’nin başına, eline iyi bir kadro verilerek, büyük umutlarla getirilen İsmail Kartal’ın 2024 sezonunda da mevzuyu okuyamadığını görüyoruz. Devre arası yapılan hatalı transfer tercihleri, oyun içindeki hatalı tercihler, tüm bunların sorumluluğu kendisine ait.
Futbolda çok klişe bir söz vardır. Zemin kazanmak için müsait, yani futbol oynamaya elverişli diye…
Kazanmak için taktik, teknik, mental ve ortam anlamında tüm hazırlıklarını yapmış, galibiyet için gerekli şartları yerine getirmiş ve mutlak galibiyet hedefleyen taraf, sıklıkla bu sözü kullanır.
İşte sezon, Fenerbahçe için tam olarak böyle başladı. Yıldız oyuncular için üst düzey bir transfer bütçesi oluşturuldu.
Sezona 4 kupa hedefiyle başlayan Fenerbahçe’de özellikle şampiyonluk için Fenerbahçe tarihinin en iyi kadrolarından bir tanesi kuruldu. Sarı lacivertlilerin kadrosuna baktığımızda, UEFA Konferans Ligi’nde final oynayacak ve belki de kupayı alacak bir takım olduğu söyleniyordu. Fenerbahçe iddialıydı.10 yıl sonra belki de ilk kez bu kadar kendinden emin ve çok iyi bir kadroyla, şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlanmıştı. Sezon başında, özellikle ligin ilk devresinde, sergilenen oyun ve kadro, şampiyonluğu işaret ediyordu.
Futbol camiası şampiyonluk düğümünü; Galatasaray-Fenerbahçe derbisi çözecek. Derbiyi kazanan takım, şampiyon olacak derken, birden ne oldu da Fenerbahçe geriye düştü?
Anlaşılan o ki; İsmail Kartal, bu kadroyu yönetmek için doğru bir isim değildi. Kimse kusura bakmasın liyakatsizlik ve vizyonsuzluk, Fenerbahçe’yi bu duruma getirdi.
Ben bu geriye düşüşü; İsmail Kartal’a ve ona sabreden Ali Koç’a yazarım.
Konyaspor karşısında maça çıkan yıldız oyuncular dahil herkes, yapılan tercihlerin ne kadar hatalı olduğunu görmüştür. Biz ne yapıyoruz demiştir. Galatasaray, Fenerbahçe’nin puan kaybettiği Sivasspor’a karşı 6-1’lik ezici üstünlük sağlarken Fenerbahçe’ye de büyük bir psikolojik üstünlük sağladı.
İsmail Kartal, Konyaspor maçına bu psikolojik baskıyla çıktı. Bırakın oyuncuları maça hazırlamayı, kendisini bile hazırlayamamış. Konyaspor, neredeyse 9 kişilik derin blokla savunma yaparak, Fenerbahçe’yi oynatmadı. Kartal, buna karşın çift forvete dönmedi. Değişiklikleri, hamleleri isabetli değildi. Son haftalarda maç sonu yaptığı açıklamalarda da sıkıntı yaşadığını net bir şekilde görüyoruz. Özellikle bir açıklamasında; Okan Buruk’a karşı yapılan övgülerin, kendisine yapılmadığını ve haksızlık edildiğini belirtmişti. Bu talihsiz açıklama bile başlı başına başka şeylerle ilgilendiğini ortaya koyuyor. Bu baskıyı üzerinden bir türlü atamadı ve sağlıklı kararlar veremedi.
Resmi olarak olmasa da Konyaspor karşısında kaybedilen 2 puanla Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı, İsmail Kartal’ın da Fenerbahçe’deki teknik direktörlük kariyeri bitmiştir.
Kartal’ın Konya’da yediği bir dayak sonucu başlayan Süper Lig macerası, Konyaspor karşısında sahada yediği dayakla son buldu.