ru24.pro
World News in Turkish
Февраль
2024

HALKOYUNLARI HİKÂYE SENARYOLARI: ANAMUR YOLLARI ( 4 )

0

Gece yarısı eve gelen Ahmet Çavuş sabah şafakla birlikte elinde asası, takma bacaklarını sürüye sürüye Kocataş’ın arkasındaki Piynar ağacının dibine gitmiş, Gülizar’ın verdiği lime lime olmuş kanlı işlemeli mendili yere sermiş öylece kalakalmıştı.

Musa, Dudu, Salih, Komşu köyün gençleri Ahmet’i aramışlar bulamamışlardı.

Ese Dayı’nın hatırlatmasıyla Kocataş’ın arkasındaki piynar ağacının dibinde yarı baygın şekilde yatan, takma bacaklarını sağa sola fırlatan Ahmet Çavuş’u bulmuşlar ve evine taşımışlardı.

Ahmet çavuş günlerce ağzına bir lokma ekmek almadan, bir tas su içmeden bitkin bir şekilde Durdane ananın yanı başında gözünü avucunun içindeki kanlı beyaz işlemeli mendile dikmiş vaziyette yatmaktaydı.

Haftalar haftaları aylar ayları kovalamış ve bir ara Ahmet Çavuş başını Durdane Ana’nın göğsüne yaslamış, gözlerini Durdane Ana’ya dikmiş ve:” – Bunun için mi Balkan savaşına katıldım, bunun için mi bacaklarımı kaybettim. Gülizar nerede?” demişti.

Bu sözler belki de aylardır ağzından çıkan ilk sözlerdi.

Ahmet Çavuş’un ağzından çıkan ikinci şiirimsi sözler şunlar olmuştu;

“Anamur yolları gayrak çakıllı…

Bir yar sevdim uyar akıllı…

Anamur üstüne duman bürümüş…

Benim sevdiceğim bu diyarda imiş…”

Durdane Ana bu sözleri adeta ezberlemiş Ahmet’in sözlerini gelen gidene söyler olmuştu.

Yıllar yılları kovalamış Ahmet çavuş kendini toparlamış kaderine razı olmuştu.

Bunun sırrı neydi? Ahmet Çavuş nasıl kendine gelmişti? Bunu anlamak mümkün değildi.

Ahmet Çavuş artık insanların arasına karışır olmuştu.

O takma bacaklarıyla gittiği her yerde aynı sözleri mırıldanıyordu. Ama her geçen gün yeni ilavelerle…

“Anamur yolları yar yar…

Gayrak da çakıllı a canım…

Bende bir yar sevdim yar yar…

Uyarda akıllı a canım…

Anamur üstüne yar yar…

Dumanda bürümüş a canım…

Benim sevdiceğim yar yar…

Bu diyarda imiş a canım…”

Bu sözler Kızılca köyünde artık yediden yetmişe herkesin dilinde söyleşir olmuştu.

Ahmet Çavuş’un dilinden dökülen şiirler daha da genişlemiş her sözün sonuna “aman” kelimesi eklenmişti.

Nedendir bilinmez Kızılca Köylüleri Ahmet Çavuşa “Kanuni Ahmet Çavuş” demeye başlamışlardı.

Gençler Ahmet Çavuş’un isteği ile hem söyleyip hem oynamaya başlamışlardı.

Gençler oynarken ve söylerken Kanuni Ahmet Çavuş yüksekçe bir taşın üzerine oturuyor, gençlerin önünden oda söylüyordu.

Hem de yeni yeni eklemeler yaparak.

Ahmet Çavuş’un türküsü kısa zamanda civar köylerde, Bozyazı kasabasında, Anamur ilçesinde dilden dile söylenir olmuştu.

Artık bütün düğünlerde keman, klarnet, davul eşliğinde söylenmeye başlanmıştı.

Kim bilir, belki de aynı sözler Ahmet Çavuş’un yavuklusu Anamur’a gelin giden Gülizar’ın kulağına bile gitmişti.

Kanuni Ahmet Çavuş’un “Anamur yolları …” diye başlayan türküsünün ünü; Silifke, Mut, Gülnar, Ermenek, Alanya gibi komşu ilçelere oradan da Mersin, Adana, Antalya gibi illere yayılmış her yerde halk oyunları olarak oynanmaya başlanmıştı.

Halk oyunları olarak bütün Türk halkına mal olan bu türkü; Canlı ve kıvrak bir şekilde kaşıkla çalgı eşliğinde söylenmeye, kızlı erkekli oynandığı gibi sadece erkekler tarafından da oynanmaya başlanmıştı.

Oyunlarda erkekler; keçe külah, kıl haba, şalvar, göğnek, çorap, bel kuşağı, bağcık, yörük çarığı giymektedir.

Kızlar ise; fes, alınlık, pullu veya ala yazma, göğnek, üç etek, salta-cepken, darabulus kuşak, çorap, don, çarık giymektedir.

Bugün Türk halkına mal olan “Anamur yolları…” diye başlayan Kanuni Ahmet Çavuş’un türküsünün son şekli şöyledir:

Anamur yolları yar yar aman

Gayrak da çakıllı a canım sürmelim ben yandım aman

Bende bir yar sevdim yar, yar, yar, yar aman edalım aman

Uyar da akıllı a canım sürmelim ben yandım aman

Anamur üstüne yar, yar, yar yandım aman

Dumanda bürümüş edalım sürmelim bir tanem aman

Benim sevdiceğim yar, yar, yar aman

Bu diyarda bir idi a canım sürmelim aman.

SON