TBMM TEKİN BİR YER Mİ?
Bana göre yanlış bir karar ama konumuz bu değil...
TBMM'de çok kavgalar, küfürlü atışmalar, yumruklaşmalar gördük. Hatta bir milletvekilinin yediği yumruk sonucu öldüğünü hatırlıyorum. (Mehmet Fevzi Şıhanlıoğlu)
Ancak Can Atalay kararı, bütün bunlar bir yana bana 09 Şubat 1925'te TBMM'de patlayan silahlar nedeniyle Deli Halil Paşa'nın vurulması olayını hatırlattı ve bu Meclis tekin yer değil dedirtti!
Bu olay yani Deli Halil Paşa'nın vurulması ve beş gün sonra ölmesi ve de vurulduktan ölümüne kadar geçen sürede tedavisinin yapılmadığına dair iddialar bana Türkiye'de siyaset ile şiddetin ve siyasi entrikaların hep içe içe olduğunu göstermesi bakımından ilginç geldi.
Mustafa Kemal Atatürk ile eski silah arkadaşlarının yollarının ayrıldığı o stresli günlerde TBMM çatısı altında Deli Halit Paşa ile Ali Çetinkaya arasında çıkan bir tartışma sonucu özgür düşünce ve demokrasinin olması gereken bir yerde silahların çekilmesi bence düşündürücü hatta korkutucudur.
Bu olay, Meclis'teki muhalifler tarafından eleştiriye tahammülsüzlük olarak tanımlanmış ve adeta yeni bir Ali Şükrü hadisesi havası estirilmiştir...
Şimdi Can Atalay vakası üzerinden içeride ve dışarıda ne gürültüler koparılacaktır hep birlikte izleyeceğiz!
Deli Halit Paşa, vurulmasından beş gün sonra öldü. Adı üstünde sinirli ve asabi bir adamdı... Kavgacıydı! Buna karşın ahlaklı ve ahlakçı bir insandı. Yolsuzlukların üzerine giden bir insandı ve devlet töreniyle gömüldü!
Ölümü veya öldürülmesi son derece tartışmalıdır! Bu konudaki detaylı bilgilere tarihçi Prof. Dr. Emrah Sefa Gürkan'ın “Cumhuriyet'in 100 Günü” adlı kitabından (sayfa 325-328) ulaşabilirsiniz...
Bu örnek veya son yıllarda yaşadığımız Enis Berberoğlu, Can Atalay ve hatta yakın zamanda Meclis kürsüsünde konuşurken kalp krizi geçirerek vefat eden Saadet Partili Hasan Bitmez'in durumları bize TBMM'nin tekin bir yer olmadığını göstermesi bakımından ilginç örnekler...
Onun için milletvekili oldum diye sakın böbürlenmeyin sonum ne olur diye iyi düşünün!