Türkmen gazı Türkiye’nin enerji koridoru konumunu daha da güçlendirecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye ile Türkmenistan arasında tarihi olarak nitelenen doğal gaz tedarikine ilişkin imzaların atıldığını ve Türkmen gazının akışının 1 Mart itibarıyla başlayacağını duyurmuştu.
Uzmanlar, söz konusu anlaşmanın Türkiye'nin enerji ticaretinde kilit rolünü pekiştireceğini ve Türkmenistan'ın Avrupa'ya ihracatını artırmasına zemin hazırlayacağını belirtiyor.
Türkiye ile Türkmenistan arasındaki işbirliği kapsamında, yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküp Türkmen gazının Türkiye'ye sevk edilmesi planlanıyor. Uzmanlar, swap yöntemiyle gerçekleşecek tedarik sürecinin, Türkiye'nin uzun vadeli enerji arz stratejisine doğrudan katkı sağlayacağını ifade ediyor.
"Türkiye, enerji transitinde kilit rolünü güçlendiriyor"
Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü Enerji Uzmanı Rauf Mammadov, AA muhabirine, Türkmenistan'dan Türkiye'ye gaz tedarikinin, ülkenin enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve bölgesel enerji ticaretinde merkezi oyuncu olma hedefiyle uyumlu olduğunu söyledi.
Mammadov, "Bu yöntem, Türkiye'nin enerji arz güvenliğini güçlendirirken, aynı zamanda Rus gazına bağımlı olmayan ve maliyet açısından rekabetçi bir tedarik imkanı sunuyor. Türkmen gazı, Türkiye'nin artan enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir alternatif oluşturuyor." dedi.
Bu gelişmenin Türkiye'nin ithalat portföyünü çeşitlendirme sürecinde kritik bir adım olduğunu vurgulayan Mammadov, "Bu anlaşma, Türkiye'nin enerji güvenliğini sağlamlaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkmenistan'ın batıya gaz ihracatında Rusya'yı baypas eden alternatif bir güzergah oluşturması açısından da stratejik önem taşıyor. Bu durum, Avrupa'nın uzun süredir hedeflediği enerji çeşitlendirme politikalarıyla da örtüşüyor." diye konuştu.
Rauf Mammadov, söz konusu anlaşmanın, Türkiye'nin bölgesel enerji merkezi olma hedefini pekiştireceğini, Türk dünyasında ekonomik işbirliklerini artırma yönünde önemli bir adım olacağını dile getirdi.
Türkiye'nin doğudaki enerji zengini ülkeler ile enerjiye ihtiyaç duyan Avrupa pazarı arasında kritik bir köprü görevi üstlendiğine dikkati çeken Mammadov, yeni bir tedarik kaynağının devreye girmesinin piyasada likiditeyi artıracağını ve fiyat istikrarına olumlu yansıyacağını ifade etti.
Mammadov, "Yıllardır diplomatik ve lojistik engeller nedeniyle ilerleme kaydedemeyen Trans-Hazar Boru Hattı (TCP) projesi belirsizliğini korurken, Türkiye proaktif bir hamle yaparak İran'ı transit ülke konumuna getirdi ve Türkmen gazının kesintisiz akışını güvence altına aldı." değerlendirmesinde bulundu.
"Anlaşma, Türkiye'nin enerji arz güvenliği açısından kritik önemde"
Caspian Barrel Petrol Araştırmaları Merkezi Başkanı İlham Şaban da Türkmen gazının mevcut boru hattı üzerinden altyapı maliyeti olmadan aktarılacak olmasının önemli avantaj sunduğunu belirterek, "Bu gelişme, yalnızca Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlamlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel enerji krizinde Türkiye'nin attığı stratejik adımları gösteren önemli bir dönüm noktası olarak da öne çıkıyor." diye konuştu.
Şaban, Türkiye'nin doğrudan olmasa da swap yöntemiyle boru hattı üzerinden alternatif bir tedarik kaynağını devreye soktuğunu, bu adımın ülkenin enerji arz güvenliği açısından kritik önem taşıdığını aktardı.
Türkiye'nin tedarik kaynaklarını çeşitlendirme çabasının bölgesel enerji güvenliğine önemli katkı sağladığını vurgulayan Şaban, bu hamlenin Avrupa için de yeni bir tedarik alternatifi oluşturduğunu kaydetti.
İlham Şaban, "Türkiye, farklı ülkelerden gelen gazı kendi altyapısında toplayarak Avrupa'daki alıcılara sunmayı hedefliyor.
Halihazırda 4 ülkeden boru hattıyla doğal gaz tedarik eden Türkiye, LNG terminalleri aracılığıyla deniz yoluyla taşınan gazı da ithal edebiliyor. Bu da Türkiye'yi Avrupa için stratejik bir tedarik noktası haline getiriyor." sözlerini sarf etti.
Avrupa'daki enerji tüketicilerinin talebinin belirleyici bir faktör olacağına işaret eden Şaban, "Avrupa ülkeleri bu gazı satın almak isterse, Türkiye bunu sağlayabilecek güçlü bir altyapıya sahip. Stratejik coğrafi konumu, gelişmiş boru hatları ve enerji altyapısı, Türkiye'nin bölgesel enerji ticaretinde kilit bir aktör olma konumunu pekiştiriyor." ifadesini kullandı.
Türk çayı ihracatı yılın ilk ayında 1,2 milyon dolar kazandırdı
Bakan Göktaş duyurdu: Ödemeler hesaplara yatırıldı