DOKTOR TÜRKOLOG, EĞİTİMCİ, ROMAN YAZARI SİBEL ÇELİKEL İLE SÖYLEŞİ

Ben tanıyorum ama, okurlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba, ben  DR. Türkolog Sibel Çelikel, Lüleburgaz Bilim ve Sanat Merkezinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yapıyorum. Üstün yetenekli öğrencilere proje odaklı çalışmalar yapıyorum. Doktoram Yeni Türk Dili alanında. İlk kitabım “Türkiye Türkçesinde Öncelik Fiilleri ve İşlevleri” akademik bir konudur. İkinci kitabım (ilk edebi romanım) “Kelebek Döngüsü” bu yıl Nisan ayında okurlarıyla buluştu. 

2022 yılında Cumhurbaşkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ev sahipliğinde düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü programında “Yılın fark yaratan öğretmeni” olarak Kırklareli’ni temsil, etmiştiniz. Bu gururdan bahsedebilir misiniz?

Öğretmen olmayı çok sevdim ben. Eğitimcilik sanırım kişiliğimin bir parçası oldu. Son zamanlarda Drama yayınevine editör olarak katkı sunuyorum, yeni yazarlara danışmanlık yapıyorum. Bu işi de öğretmenliğe benzediği için sevmiş olduğumu fark ettim. Özellikle bir insanın birey olmasına, onun kendini gerçekleştirme sürecine tanıklık etmek, kişilerin potansiyelini ortaya çıkarmasına destek olmak benim için onurdur. Yılın fark yaratan öğretmeni olarak Kırklareli’ni temsil etmek ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlanmaktan büyük bir gurur duydum. Orada başka illerden gelen mesleğine aşkla bağlı öğretmenlerle tanıştım. Çok kıymetli dostlar edindim. Mesleğini seven herkesin bu duyguları yaşamasını dilerim. 

Benim zevkle okuduğum “Kelebek Döngesi” adlı romanınızda okurlarınız ne bulacaklar, kısaca özetler misiniz?

“Kelebek Döngüsü”  adlı romanım kendi sanatını bulmak isteyen bir genç kanının hayat mücadelesini anlatıyor. Okuyan her kadın biraz kendi kişiliğinden kendi arayışlarından bir parça bulacak diyebilirim. Okuyan beyefendiler de kadınların hayattan ne istediği konusunda fikir edinebilir. 

Yeni projeleriniz var mı?

Okurlarımdan gelen yorumlara göre “Kelebek  Döngüsü” sevildi ve okura vermek istediğim mesajlar doğru anlaşıldı. Romanın konusunu devamı gelecek şekilde yazmıştım, ırmak roman denir buna. Yani olaylar hem çözüme kavuşuyor hem de yeni maceralar merak edilir oluyor. Okurlardan gelen istekler devamının yazılması gerektiği doğrultusunda olunca yeni projem olarak Kelebek Döngüsü ’nün devam romanı olan ama bağımsız bir şekilde akıp okununca da anlaşılacak olan ikinci romanımı yazmaya başladım. Bir yandan “Oyunlarla yaratıcı yazarlık” adında kendi oluşturduğum yazma atölyeleri içeren biri kitap yazıyorum.

Şiirlerinizde ve romanlarınızda nelerden esinleniyorsunuz?

Kadın hakları ve insanların eşitliği konusunda çok duyarlıyım. Aslında genel olarak hak, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları işlemeyi çok severim ve tabi ki aşk olmadan olmaz.

Edebiyat doktoru olarak yazmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?

Çok kitap okumalı, her gün yazmalı, mesela günlük tutmak olabilir veya imkan varsa yaratıcı yazarlık atölyelerine katılsınlar ama zaten yazmak isteyen bunları bilir, benim asıl tavsiyem özgün fikirlerini korusunlar, yazmak özgünlük ister. 

Paris seyahatinizin yazacağınız yeni kitapla bağlantısı olacak mı? “Kelebek Döngüsü” adlı romanın devamı mı, yoksa yeni roman mı çıkacak ortaya?

Kelebek Döngüsü ‘nün sonunda olaylar bir şekilde Paris’e bağlanıyor. Ben daha önce Paris’e gitmiştim, bir sempozyumda sunum yapmıştım ve sadece turistik bölgeleri görebilmiştim. Ancak roman kahramanının Paris’te yaşayacak ise şehri bir de o gözle görmeliyim ve hissetmeliyim diye düşünerek Paris’e gittim, ikinci romanımı yazma sürecinde daha da gitmek isterim. 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bu güzel sorular için teşekkür ederim, severek cevapladım. Tüm kitapseverlere selamlar olsun. Daha önceki bir söyleşimde söylediğim sözümden alıntı yaparak bitireyim: “Bence bütün cevaplar kitaplarda yazıyor ve biz onları bulmadan ölmeyeceğiz. Sevgilerimle.