EBRU’YLA KEŞFET
ebruylakesfet@gmail.com
www.instagram.com/ebruylakesfet
www.youtube.com/@ebruylakesfet
www.ebrucomlekci.com
Değerli okuyucularım,
Hepinize selam olsun… Bu hafta da sizler için harika bir söyleşi hazırladım…
Keyifli okumalar…
HAFTANIN KEŞİF SÖYLEŞİSİ: ‘‘SERLİ SETA NİŞANYAN”
Bize kendinden bahseder misin? Serli Seta Nişanyan kimdir?
Serli; her zaman dediğim gibi aslında önce insan, sonra iyi bir iletişimci. Ne yaparsam yapayım en iyisini yapmak isterim. Tabi elimden geldiğince yapmaya çalışırım. Dilerim başarılı oluyorumdur. Kariyerime değinmem gerekirse, oyunculuk bölümünde üniversiteye başlayıp ailemin engellerine yenik düşüp TV gazeteciliği okudum. Okurken neredeyse sinemada çift ana dal yaptım, ek dersler aldım. Kariyerime televizyonda başladım sonrasında marka danışmanlığı yaptım. Uzun bir süre geçirdiğim kaza nedeni ile meslekten uzak kaldım ve mecburen freelance çalışmaya başladım. Derken hayat beni yeniden sinemaya sürükledi ve ilk filmimi 2011'de çektim. Ardından belgeseller, filmler geldi. Şimdi ise buradayım. Olmak istediğim yerde miyim henüz değil ama çok yaklaştım, hissediyorum.
Hayatındaki dönüm noktasını sorsam…
Bu soru benim için çok özel. İlk dönüm noktam he atlatamadığım bir anımdır. 16 yaşında yetimhanede ablalık yaparak aslında çalışma hayatına atıldım. Orada taciz yaşamış bir çocukla tanıştım ve ona bir söz verdim.
Yazma aşkında şöyle demeliyim hem yaşarım hem yazarım hem anlatır hem çekerim... Ben bence iyi bir anlatıcıyım.
Hayallerin peki?
Ne çok hayalim var bir bilsen. Tek hayata sığmaz. Özellikle çocuklar ve kadınlar için önemli projeler yapmak istiyorum. Kitap yazmaya devam…Yazma aşkında şöyle demeliyim hem yaşarım hem yazarım hem anlatır hem çekerim... Ben bence iyi bir anlatıcıyım.
Beni takipte kalın, nerede ne zaman karşınıza çıkarım kim bilir.
Projeler ne durumda?
Çok projem var. Nerden başlasam. Açıkçası Tiyatro benim ilk göz ağrım yani onsuz olmaz. Bu sezon oynamaya başladığımız ‘İkizi Birden’ adlı oyunumuz devam ediyor. Yakında turneye çıkıyoruz. Yazdığım senaryoların hayata geçmesi için çabalıyorum. Diğer yandan ilk kez bir sinema filminde seninle beraber oynamıştım. Keyifli bir tecrübeydi. En son Antalya Altın Portakal'daydık. Hayatın içindeyim hatta her yerinde olmayı seviyorum. Televizyon programım yeni bitti ama YouTube’dan devam edeceğim, yakında başlıyorum. Web sitem Şehrin Trendi faal, kültür sanat alanında pek çok haber yapıyorum. Beni takipte kalın, nerede ne zaman karşınıza çıkarım kim bilir.
‘Hayat benim er meydanım.’
Hem yazar hem yönetmen hem sunucu hem yapımcı hem oyuncu… Hepsi girift alanlar… Hangisi benim er meydanım dersin? Neden?
Şahane soru. Hayat benim er meydanım. Çok net. Yaşadığım her şeyden bir yaratıcılık ya da bir eser çıkarmaya çalışıyorum diyebilirim. En çok da sanırım yönetmeyi seviyorum.
‘Sen değerlisin ve kendine yardım et. İşini zorlaştırma, kolaylaştır. ’
Bir de kuramcı kimliği var Serli’nin… Damga (Serli) Kuramına gelelim… Biraz bahseder misin?
Herkesin içindeki ışığı, gücü keşfetmesini istedim. Gerçekten öyle sen kendine değer vermezsen kimse vermez. Sen kendini sevmezsen kimse sevmez. En yakın dostun kendinsin. Bu nedenle bir kez daha senin vesilenle belirtmek isterim, sen değerlisin ve kendine yardım et. İşini zorlaştırma, kolaylaştır.
İletişimin araçları var ama kendisi artık yok… Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Sorma, büyük problem. Teknoloji bir yandan iyi ama bir yandan cidden insanlığı zorluyor. Her şey kararında iyidir. Denge şart. Sevginin bile fazlası zararlıyken... Kısacası şunu belirtebilirim, açık iletişim benim en büyük takıldığım noktalardan. Yani herkes herkesin yakın arkadaşı olmak zorunda değil. Ama iyi ve vicdanlı insan olmak zorunda. Saygılı bireyler olmak zorundayız.
Az önce bahsettiğin gibi beraber oynadığımız filmden biraz bahsedelim mi? Kelebeklerin Çığlığı filmde hem yönetmen yardımcısı hem de oyuncu olarak yer aldın. İlk deneyimin diye biliyorum. Oyunculuk konusunda seni zorlayan sahneler oldu mu?
Benim ilk aşkım oyunculuk ama kısmetsizlik diyelim... Yol beni yıllar sonra yeniden bu noktaya getirdi. İyi de etti. Hocamız Cengis Asiltürk ilk oynamamı istediğinde şaşırdım. Bana güvenmesi beni tarifsiz bir şekilde mutlu etti. En sevdiğin şeyler olmazsa hayatından tümden çıkarırsın ya oyunculuk da öyleydi. Hiç şansım olmaz diye düşünürken olması değişikti. Sonuç olarak oynadım üstelik iki farklı rolde. Zorlanmadım enteresan bir şekilde. Rahattım, o anı bekliyordum sanki. Ağlama sahnemde damla damlatmak istediler gözüme, ben istemedim. Eğer iyiysen kendim role girmeliyim diye düşündüm ve kendim ağladım. Susturmaları güç oldu bu sefer de… Ama o sahne herkesi etkiliyormuş. Mutlu oluyorum bunları duyunca tabi.
Peki oyunculuğa dair yeni çalışmaların var mı?
Olmaz mı? Hazır adım atmışken, devam. Tek kişilik bir oyunum olacak. Demlene demlene hazırlanıyorum.
Yeni bir kitap projen var mı?
Bu yıl yine Damga Kuramı ile Tüyap'tayım. Ancak biten bir öykü kitabım var, çalışmaları devam ediyor. Kitap her zaman olacak.
Ülkemize gelelim, birçok kimliğe sahip olarak seni zorlayan yerler?
Kadın olmak başta zaten, maalesef. Birkaç farklı alandan bahsedince insanların aklı karışıyor aslında öyle değil. Her seyi biliyorum demiyorum, anlıyorum, öğreniyorum diyorum. Anlamak ve öğrenmek bilmek demek değildir. Herkes tek düze bir şey bekliyor o da ben değilim. Nasıl beslenirim yoksa. Nasıl üretebilirim. Her şey kıvamında. Hayata bir kez gelmişken çok da açıkçası bu yorumlara aldırış etmiyorum. Yaptığım işte başarılı mıyım? Beni o ilgilendiriyor. Yüzüme gözüme bulaştırmadığım sürece her şey yolunda.
‘Özgüven için önce çalışsınlar ve öğrensinler.’
Gençlere tavsiyen?
Merak, merak, merak etsinler. Az konuşup, çok dinlesinler. Çok okusunlar, çok yazsınlar. Özgüven için önce çalışsınlar ve öğrensinler. Elbette deneyime saygı duysunlar.
HAFTANIN KEŞİF KONSERİ : ‘OKAN TOK’
Okan Tok 'tan Şölen havasında Konser.
Birçok başarılı şarkı ve klipler ile sektörün tanınan simalarından olan Okan Tok alkışa doymuyor.
Sezen Aksu ve Tarkan'ı bir araya getiren Ceylan Önkol için kaleme alınan "Ceylan" isimli bir nevi ağıt niteliği taşıyan esere kendine has yorumuyla hayat veren Tok ; kısa sürede Radyo ve TV kanallarında en çok dinletilen şarkılar arasında zirveye oynadı.
Yurt dışında Türkiye'yi temsil eden Türk menşei radyolara telefon bağlantıları ile katılıp "Ceylan'ı" tekrar yorumlamasında ki asıl nedeni ve Batman, Diyarbakır ve Mardin'de çekilen klip ile ilgili gelen birçok soruya samimiyetle cevap verdi.
Şarkı için lansman düzenlemeyen Okan Tok aslında gerçekleştirdiği konser ile hem bir nevi lansman tadı hem de sevenleri ile buluşmanın heyecanını yaşadığını konser öncesi kulisinde ağırladığı Basın mensuplarına samimi açıklamalarıyla dile getirdi.
Konser biletlerinin kısa sürede tükendiğini belirten sanatçı gösterilen yoğun ilgiden hayli memnun görünüyordu.
1000 kişilik konser alanını tıka basa dolduran konukları için şölen tadında bir repertuvar hazırlayan sanatçı yorumcu kimliğini adeta görsel ve işitsel olarak sunarken herkesi büyüledi.
Hem kendi yorumladığı eserlere hem İngilizce Soul olarak Amy Winehouse tarafından yorumlanmış "Back to Black " eserini canlı olarak seslendirip, Bulgar sanatçı Azis 'in bilinen şarkılarını da seslendirdi.
3 dil bilen Sanatçı'nın repertuvar seçimi müzikseverler tarafından hayranlıkla karşılanırken, konuklar doyasıya eğlencenin tadını da çıkardılar.
Sanatçı Okan Tok iki buçuk saat sahnede kalırken ilerleyen günler için konser ve sahnelere daha çok ağırlık vereceğini ve kısa zamanda ara vermeden yeni bir şarkı ile tekrar müzik listelerini sallayacağını belirtti.
Konser sonrası hayranlarının yoğun bir ilgisi ile karşılanan Sanatçı Okan Tok bazı şarkıları gelen istekler üzerine ikinci kez tekrar yorumlamak zorunda kaldı.
Önümüzde ki süreçlerin Tok için bol sahneli ve eğlenceli geçeceği ise bu konser ile haberci niteliğinde olduğu gözlerden kaçmayan bir detay oldu.
www.instagram.com/ebruylakesfet
www.youtube.com/@ebruylakesfet
www.ebrucomlekci.com
Değerli okuyucularım,
Hepinize selam olsun… Bu hafta da sizler için harika bir söyleşi hazırladım…
Keyifli okumalar…
HAFTANIN KEŞİF SÖYLEŞİSİ: ‘‘SERLİ SETA NİŞANYAN”
Bize kendinden bahseder misin? Serli Seta Nişanyan kimdir?
Serli; her zaman dediğim gibi aslında önce insan, sonra iyi bir iletişimci. Ne yaparsam yapayım en iyisini yapmak isterim. Tabi elimden geldiğince yapmaya çalışırım. Dilerim başarılı oluyorumdur. Kariyerime değinmem gerekirse, oyunculuk bölümünde üniversiteye başlayıp ailemin engellerine yenik düşüp TV gazeteciliği okudum. Okurken neredeyse sinemada çift ana dal yaptım, ek dersler aldım. Kariyerime televizyonda başladım sonrasında marka danışmanlığı yaptım. Uzun bir süre geçirdiğim kaza nedeni ile meslekten uzak kaldım ve mecburen freelance çalışmaya başladım. Derken hayat beni yeniden sinemaya sürükledi ve ilk filmimi 2011'de çektim. Ardından belgeseller, filmler geldi. Şimdi ise buradayım. Olmak istediğim yerde miyim henüz değil ama çok yaklaştım, hissediyorum.
Hayatındaki dönüm noktasını sorsam…
Bu soru benim için çok özel. İlk dönüm noktam he atlatamadığım bir anımdır. 16 yaşında yetimhanede ablalık yaparak aslında çalışma hayatına atıldım. Orada taciz yaşamış bir çocukla tanıştım ve ona bir söz verdim.
Yazma aşkında şöyle demeliyim hem yaşarım hem yazarım hem anlatır hem çekerim... Ben bence iyi bir anlatıcıyım.
Hayallerin peki?
Ne çok hayalim var bir bilsen. Tek hayata sığmaz. Özellikle çocuklar ve kadınlar için önemli projeler yapmak istiyorum. Kitap yazmaya devam…Yazma aşkında şöyle demeliyim hem yaşarım hem yazarım hem anlatır hem çekerim... Ben bence iyi bir anlatıcıyım.
Beni takipte kalın, nerede ne zaman karşınıza çıkarım kim bilir.
Projeler ne durumda?
Çok projem var. Nerden başlasam. Açıkçası Tiyatro benim ilk göz ağrım yani onsuz olmaz. Bu sezon oynamaya başladığımız ‘İkizi Birden’ adlı oyunumuz devam ediyor. Yakında turneye çıkıyoruz. Yazdığım senaryoların hayata geçmesi için çabalıyorum. Diğer yandan ilk kez bir sinema filminde seninle beraber oynamıştım. Keyifli bir tecrübeydi. En son Antalya Altın Portakal'daydık. Hayatın içindeyim hatta her yerinde olmayı seviyorum. Televizyon programım yeni bitti ama YouTube’dan devam edeceğim, yakında başlıyorum. Web sitem Şehrin Trendi faal, kültür sanat alanında pek çok haber yapıyorum. Beni takipte kalın, nerede ne zaman karşınıza çıkarım kim bilir.
‘Hayat benim er meydanım.’
Hem yazar hem yönetmen hem sunucu hem yapımcı hem oyuncu… Hepsi girift alanlar… Hangisi benim er meydanım dersin? Neden?
Şahane soru. Hayat benim er meydanım. Çok net. Yaşadığım her şeyden bir yaratıcılık ya da bir eser çıkarmaya çalışıyorum diyebilirim. En çok da sanırım yönetmeyi seviyorum.
‘Sen değerlisin ve kendine yardım et. İşini zorlaştırma, kolaylaştır. ’
Bir de kuramcı kimliği var Serli’nin… Damga (Serli) Kuramına gelelim… Biraz bahseder misin?
Herkesin içindeki ışığı, gücü keşfetmesini istedim. Gerçekten öyle sen kendine değer vermezsen kimse vermez. Sen kendini sevmezsen kimse sevmez. En yakın dostun kendinsin. Bu nedenle bir kez daha senin vesilenle belirtmek isterim, sen değerlisin ve kendine yardım et. İşini zorlaştırma, kolaylaştır.
İletişimin araçları var ama kendisi artık yok… Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Sorma, büyük problem. Teknoloji bir yandan iyi ama bir yandan cidden insanlığı zorluyor. Her şey kararında iyidir. Denge şart. Sevginin bile fazlası zararlıyken... Kısacası şunu belirtebilirim, açık iletişim benim en büyük takıldığım noktalardan. Yani herkes herkesin yakın arkadaşı olmak zorunda değil. Ama iyi ve vicdanlı insan olmak zorunda. Saygılı bireyler olmak zorundayız.
Az önce bahsettiğin gibi beraber oynadığımız filmden biraz bahsedelim mi? Kelebeklerin Çığlığı filmde hem yönetmen yardımcısı hem de oyuncu olarak yer aldın. İlk deneyimin diye biliyorum. Oyunculuk konusunda seni zorlayan sahneler oldu mu?
Benim ilk aşkım oyunculuk ama kısmetsizlik diyelim... Yol beni yıllar sonra yeniden bu noktaya getirdi. İyi de etti. Hocamız Cengis Asiltürk ilk oynamamı istediğinde şaşırdım. Bana güvenmesi beni tarifsiz bir şekilde mutlu etti. En sevdiğin şeyler olmazsa hayatından tümden çıkarırsın ya oyunculuk da öyleydi. Hiç şansım olmaz diye düşünürken olması değişikti. Sonuç olarak oynadım üstelik iki farklı rolde. Zorlanmadım enteresan bir şekilde. Rahattım, o anı bekliyordum sanki. Ağlama sahnemde damla damlatmak istediler gözüme, ben istemedim. Eğer iyiysen kendim role girmeliyim diye düşündüm ve kendim ağladım. Susturmaları güç oldu bu sefer de… Ama o sahne herkesi etkiliyormuş. Mutlu oluyorum bunları duyunca tabi.
Peki oyunculuğa dair yeni çalışmaların var mı?
Olmaz mı? Hazır adım atmışken, devam. Tek kişilik bir oyunum olacak. Demlene demlene hazırlanıyorum.
Yeni bir kitap projen var mı?
Bu yıl yine Damga Kuramı ile Tüyap'tayım. Ancak biten bir öykü kitabım var, çalışmaları devam ediyor. Kitap her zaman olacak.
Ülkemize gelelim, birçok kimliğe sahip olarak seni zorlayan yerler?
Kadın olmak başta zaten, maalesef. Birkaç farklı alandan bahsedince insanların aklı karışıyor aslında öyle değil. Her seyi biliyorum demiyorum, anlıyorum, öğreniyorum diyorum. Anlamak ve öğrenmek bilmek demek değildir. Herkes tek düze bir şey bekliyor o da ben değilim. Nasıl beslenirim yoksa. Nasıl üretebilirim. Her şey kıvamında. Hayata bir kez gelmişken çok da açıkçası bu yorumlara aldırış etmiyorum. Yaptığım işte başarılı mıyım? Beni o ilgilendiriyor. Yüzüme gözüme bulaştırmadığım sürece her şey yolunda.
‘Özgüven için önce çalışsınlar ve öğrensinler.’
Gençlere tavsiyen?
Merak, merak, merak etsinler. Az konuşup, çok dinlesinler. Çok okusunlar, çok yazsınlar. Özgüven için önce çalışsınlar ve öğrensinler. Elbette deneyime saygı duysunlar.
HAFTANIN KEŞİF KONSERİ : ‘OKAN TOK’
Okan Tok 'tan Şölen havasında Konser.
Birçok başarılı şarkı ve klipler ile sektörün tanınan simalarından olan Okan Tok alkışa doymuyor.
Sezen Aksu ve Tarkan'ı bir araya getiren Ceylan Önkol için kaleme alınan "Ceylan" isimli bir nevi ağıt niteliği taşıyan esere kendine has yorumuyla hayat veren Tok ; kısa sürede Radyo ve TV kanallarında en çok dinletilen şarkılar arasında zirveye oynadı.
Yurt dışında Türkiye'yi temsil eden Türk menşei radyolara telefon bağlantıları ile katılıp "Ceylan'ı" tekrar yorumlamasında ki asıl nedeni ve Batman, Diyarbakır ve Mardin'de çekilen klip ile ilgili gelen birçok soruya samimiyetle cevap verdi.
Şarkı için lansman düzenlemeyen Okan Tok aslında gerçekleştirdiği konser ile hem bir nevi lansman tadı hem de sevenleri ile buluşmanın heyecanını yaşadığını konser öncesi kulisinde ağırladığı Basın mensuplarına samimi açıklamalarıyla dile getirdi.
Konser biletlerinin kısa sürede tükendiğini belirten sanatçı gösterilen yoğun ilgiden hayli memnun görünüyordu.
1000 kişilik konser alanını tıka basa dolduran konukları için şölen tadında bir repertuvar hazırlayan sanatçı yorumcu kimliğini adeta görsel ve işitsel olarak sunarken herkesi büyüledi.
Hem kendi yorumladığı eserlere hem İngilizce Soul olarak Amy Winehouse tarafından yorumlanmış "Back to Black " eserini canlı olarak seslendirip, Bulgar sanatçı Azis 'in bilinen şarkılarını da seslendirdi.
3 dil bilen Sanatçı'nın repertuvar seçimi müzikseverler tarafından hayranlıkla karşılanırken, konuklar doyasıya eğlencenin tadını da çıkardılar.
Sanatçı Okan Tok iki buçuk saat sahnede kalırken ilerleyen günler için konser ve sahnelere daha çok ağırlık vereceğini ve kısa zamanda ara vermeden yeni bir şarkı ile tekrar müzik listelerini sallayacağını belirtti.
Konser sonrası hayranlarının yoğun bir ilgisi ile karşılanan Sanatçı Okan Tok bazı şarkıları gelen istekler üzerine ikinci kez tekrar yorumlamak zorunda kaldı.
Önümüzde ki süreçlerin Tok için bol sahneli ve eğlenceli geçeceği ise bu konser ile haberci niteliğinde olduğu gözlerden kaçmayan bir detay oldu.