Trabzon’da gerilim ‘VAR’dı…
Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki çekişme, yıllardır süregelen bir rekabetin aslında insana hiç te hoş gelmeyen bir yılan hikayesi gibi. 2010-2011 sezonundan itibaren sahada ve saha dışında biriken bu tansiyon, geçtiğimiz hafta Trabzon’da oynanan maçla yeniden alevlendi. Ancak sahada yaşananlar, futbolun doğasında bulunan mücadeleci bir sertlikten öteye geçmedi. Oyuncuların niyetleri iyi, yönetimlerin açıklamaları ise sağduyuluydu. Maç öncesi ve sonrasında tansiyonu yükselten bir söylemden kaçınılması, bu anlamda dikkat çekiciydi.
Ancak, bu gerginliğin arka planında, hakem kararlarının maçın seyrini etkilemesi önemli bir faktör olarak ortaya çıktı. Böylesine kritik bir maça genç hakem Oğuzhan Çakır atanırken, VAR’da Atilla Karaoğlan gibi isimlerin bulunması, maçın akışında belirleyici unsurlar oldu. Trabzonspor’un attığı temiz golün iptal edilmesi, protokol gereği VAR’a gidilmemesi gereken pozisyonlara müdahale edilmesi, maçın dengesini bozan unsurlar oldu.
İlk penaltı kararı tamamen yanlış, ikincisi ise doğruydu. Ancak burada asıl üzerinde durulması gereken konu, VAR’ın hangi pozisyonlara müdahale etmesi gerektiği konusundaki belirsizlik. Banza’nın ceza alanında elle oynadığı ve Çağlar’a müdahalesi, ya da Denswil’in Osayi-Samuel’e yaptığı hareketin VAR’a gitmeden geçilmesi, bu tutarsızlıkların net bir göstergesi. Protokol açık olmasına karşın uygulamada yaşanan bu belirsizlikler, insana VAR’ın amacından saptığını hissettiriyor.
Avrupa’daki VAR uygulamalarıyla Türkiye arasındaki fark, bu maçta daha da belirginleşti. VAR’ın etkili olabilmesi için protokolün tutarlı bir şekilde uygulanması şart. Bu durum, hakemlerin ve VAR odasındaki isimlerin eğitimlerinin tekrar gözden geçirilmesini gerektiriyor.
Maç sonrasında ise Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, Fenerbahçe teknik Direktörü Jose Mourinho ve Sofyan Amrabat gibi isimlerin açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Doğan’ın “Saha dışındaki şerefsizlere mağlup olduk. Ama bu iş böyle gitmeyecek” açıklaması dikkat çekiciydi.
Jose Mourinho’nun, “Buraya gelirken bana bir şeyler anlattılar. Ancak tüm bunlar anlatılsaydı, sanırım gelmezdim” sözleri ise Türk futbolundaki sistemin somut bir eleştirisi gibiydi.
Fenerbahçe’nin Faslı oyuncusu Sofyan Amrabat ise, futbolun doğasındaki kadar sertliğe karşı olmadığını, fakat adalet duygusunun eksikliğinden yakınırken, futbol kariyerinde en fazla sinirlendiği maçı oynadığını ifade etti.
Evet, Bu maç, iki kulüp arasında yıllardır süren gerginliğin yeni bir halkası olarak tarihteki yerini aldı. Ancak, hakem kararlarının maçın önüne geçmesi ve çarpıcı açıklamalar, ya da bir başka anlatımla kazanan tarafın da, kaybedenin de isyan ettiği maç, bu konunun gündemde daha uzun süre kalacağının en çarpıcı kanıtı gibi duruyor.
Hoşçakalın…