ru24.pro
World News
Ноябрь
2024

Kendimle, geçmişimle yüzleştim

0

İlk şiir kitabı Divanını Yakan Şair’i eline aldığında neler hissettiğini anlatan Mehmed Arif, “Her şiir benden, geçmişimden, ruhumdan izler taşıyor. Sanki kendimle, geçmişimle yüzleştim” diyor.

nİlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Yazmış olduğum şiir, deneme ve hikâyeler yıllar içerisinde farklı dergi ve gazetelerde yayımlandı. Ancak bütünüyle bana ait olan ilk eserim diye niteleyebileceğim “Divanını Yakan Şair” şiir kitabımın yayımlanması hayatımda unutamayacağım birkaç andan birisidir. O anki duygularımı tarif edebilecek kelimeleri seçmekte zorlanıyorum. Yazarın, uzun süren çaba ve zihinsel gayretin neticesinde eserine kavuşması, askerden dönen oğluna kavuşan anne/babanın durumuyla mukayese edilebilir. Hasret, sevinç, coşku, mutluluk, hüzün, gurur gibi duygular birlikte ve bir anda yazarı kuşatır. Bunu sadece eser vermiş yazarlar hissetme ve yaşama imkânına erişebilir.

nKitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Kitapta 10 yıl zarfında yazmış olduğum toplamda 33 şiir yer almakta. Kitabı ilk elime aldığımda büyük bir mutlulukla sayfaları çevirdim. Her şiir benden, geçmişimden, ruhumdan izler taşıyor. Sanki kendimle, geçmişimle yüzleştim. Neşredilen ilk nüshaları dostlarıma ve aile fertlerine imzaladım, onların tebrik ve takdirlerini alma bahtiyarlığını yaşadım.

nKitabınızı ilk kime imzaladınız?

Kitap yayın sürecinde beni destekleyen büyüklerime, dostlarıma ve aile fertlerine ilk imzalı kitapları hediye ettim. Daha sonraki süreçte, neşredilen tüm nüshalar hızla tükendi. Okurlardan da çok güzel geri dönüşler aldım. Eserimin hem Kuzey Makedonya’da hem de Türkiye’de okurlarla buluşmuş olması beni ziyadesiyle sevindirdi.


ÜSKÜP’TE TÜRKÇE OKUMAK VE YAZMAK

nYazmaya nasıl başladınız?

Bana daha küçük yaşta Türkçe okumayı sevdiren ilkokul öğretmenim Bayan Sibel (Sibel Kâhil) oldu. Böylelikle okuma faslı yazma serüvenini de başlatmış oldu. Şiir, deneme ve kısa hikâyeler yazmaya çabalıyordum. Öğretmenimin teşviki ve ailemin de desteğiyle bu alanda kendimi geliştirmeye uğraştım. Ulaşabildiğim her Türkçe eseri okumaya, tahlil etmeye ve anlamaya gayret ediyordum. Okudukça, anladıkça ve anlamlandırdıkça daha çok yazmaya başladım. Balkanların kalbi Üsküp’te Türkçe okumak ve Türkçe yazmak bana ayrı bir haz veriyor. Daima bu tutkunun peşinden gittim ve gitmeye devam ediyorum.

nGece mi yazarsınız, gündüz mü?

Yetiştirmem gereken bir dosya yoksa eğer mutlaka gündelik işlerin bittiği, herkesin dinlenmeye geçtiği sakin akşam/gece vakitlerini yazmak için değerlendiririm. İstisnalar da var tabii, mesela kitaba ismini veren “Divanını Yakan Şair” şiirimi bir sabah oturup kaleme almıştım. Malum, şiir kural tanımıyor, gelince buyur etmek gerek.

nDefter mi, bilgisayar mı?

Şiir için defter, düzyazı için bilgisayar cevabını verebilirim.


Mustafa Kara’yla Bursa sokaklarında

Kitapların dünyası çocuklarla şenleniyor

Yüzyıl sonra Ziya Gökalp…