Psikolog Selin Kılınç’tan Okul Öncesi Ebeveynlere Tavsiyeler
Yeni eğitim-öğretim döneminin başlayacak olmasıyla birlikte özellikle okula yeni başlayacak çocuğu olan velileri hem bir heyecan hem de bir telaş sardı. Özellikle; kreş, okul öncesi ya da ilkokula başlayacak olan çocuğu olan ebeveynler bu süreçte bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Peki bu zorluklar ve bunları aşmanın yolları neler olabilir? Uzman Klinik Psikolog Selin Kılınç; ‘’Bazı aileler çocukları ilk defa okula başlayacağı için süreci nasıl yönetecekleri ile ilgili endişelenebilirler. Bu zorluklar çocuğun anne babadan ayrılırken zorlanması, ağlaması, bedensel semptomlar göstermesi, okula, öğretmenlerine ve arkadaşlarına uyum sağlamakta zorlanması şeklinde görülebilir. Bu süreçte çocukların okula uyum süreci 1-2 hafta sürebilir ve hatta 4 haftaya kadar uzayabilir. Bir ayın sonunda çocuğunuz hala okula uyum sürecinde zorluklar yaşıyor, evde ya da okulda bir kriz ortamı oluşuyorsa bir uzmandan danışmanlık alınması sağlıklı olacaktır.’’
UYUM SÜRECİNDE ÇOCUKLARDA HANGİ PROBLEMLER GÖRÜLEBİLİR VE NELER YAPILABİLİR?
Özellikle ilk bir iki hafta çocukta okula gitmek istememe, karın ağrısı, bulantı, okula bırakılırken etinden et koparırcasına ağlama, öğretmen ya da arkadaşlarıyla iletişim kurmama, oyunlara katılmama gibi sorunlar görülebilir. Bu süreçte anne babaların olayı dramatize etmeyerek kararlı ama bir yandan da güvende hissettirerek şefkatli durması önemlidir. Okula ya da sınıfa girmek istemeyen çocuğun öğretmen ve rehberliğiyle iletişim ve işbirliği halinde olunması uyum süresinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle ilk bir hafta ebeveyninden ayrılmak istemeyen çocuğun ebeveyninin (okul yönetiminin de politikasına göre) sınıfında, sınıfının kapısının önünde, ya da okulun bahçesinde beklemesi normaldir. “Ben burada şu saate kadar seni bekliyor olacağım” denildiyse çocuğa yalan söylenmemeli ve çocuk okuluna, sınıfına, öğretmen ve arkadaşlarına alıştırılmaya çalışılırken ebeveyn aşamalı olarak okuldan uzaklaşmalıdır. Bu süreçte kaygılı ve korkan çocuğa karşı;
1-Hemen endişelenmeyin. Çocuğunuza karşı sabırlı, sakin ve dürüst olun. Her çocuk öyle ya da böyle er geç bu süreci atlatacaktır.
2-Kararlı ama şefkatli bir ses tonuyla sık sık; “Biliyorum biraz endişelisin ve bu çok normal. Fakat senin yaşındaki çocuklar okula gider ve sonra da vakti gelince eve gelirler. Ben de küçükken senin gibi hissetmiş ve sonra alışmıştım. Burası güvenli bir yer ve burada öğretmen ve arkadaşlarınla güvendesin. Herhangi bir şey olduğunda ben burada olacağım. a da öğretmenine söyleyip beni arayabilirsin) Ve seni tam şu saatte almış olacağım” diyebilirsiniz.
3- “Avucumdaki Öpücük” gibi ayrılık kaygısını anlatan kitaplardan ve iyileştirici metaforik öykülerden gece yatmadan önce bir kez okunmak suretiyle yararlanabilirsiniz.
4-Çocuğun çantasına-cebine anne ya da babasını hatırlatan seveceği minik bir eşya- oyuncak konulup beni özlediğinde bunu eline alıp sımsıkı tut bırak. Tam o anda ben de bunu hissetmiş olacağım diyebilirsiniz.
PEKİ OKULA ALIŞMAKTA ZORLANAN SADECE ÇOCUKLAR MIDIR?
Yaygın kaygılı ve özellikle de ayrılık kaygısı olan çocuklar anneden ayrışmakta zorluk yaşayabilirler. Ek olarak evde yeni bir kardeşi olan ve okula başlayana değin anneden hiç ayrılmamış çocuklar da uyum sürecinde zorlanabilirler. Bazı durumlarda ise ayrışmak ve ayrılmak sadece çocuğun değil paylaşılmış olarak annenin de zorlantısıdır. Dış dünyanın tehlikeli olduğunu düşünen ve ilk defa yavrusundan ayrılacak olan kaygılı ebeveynler, yeni bir kardeş doğumuyla büyük çocuğunu okula gönderen veya çalışan anneler kendilerini suçluluk duygusu içerisinde bulabilir, çocukları ağlar ve okula gitmek istemezken “Acaba kötü bir anne miyim? Yanlış mı yapıyorum” diye düşünerek bu süreci yönetmekte biraz daha zorlanabilirler. Ebeveynler kaygılarını sözel olarak ifade etmeseler de çocuklar iyi birer duygu alıcılardır ve eş duyum olarak bu kaygı çocuğa da geçebilir.
EBEVEYNLER NE ZAMAN ENDİŞELENMELİDİR?
Eğer çocuğunuz okula başlayalı bir ay olmasına rağmen hala okula giderken ya da okulda ağlama krizlerine giriyorsa, ağlamaları durmuş fakat öğretmeninden başkasıyla iletişim kurmuyor, arkadaşlarıyla oyunlara ve etkinliklere katılmakta zorlanıyorsa (çünkü bu durumda da öğretmeni ikame anne yapmış olabilir), ayrılık kaygısı ya da yaygın kaygı bozukluğunun değerlendirilmesi için bir uzman desteğine başvurulması sağlıklı olacaktır.