CUM’A SOHBETİ ( 6 / 14 )
Merhum, Beyağabey, Kemal Kacar Bey’in 17 Haziran 2000 ‘ de ebediyyete intikalinden sonra, Câmia’mızın, zâhirî, sûrî ve dünyevî hususları idare etmek üzere. Eşitler arasından, Ahmed Arif Denizolgun bir adım öne çıkarıldı. Ne varki, Ahmed Bey dez-avantajlı olarak bu vazifeyi devr’almıştı. Ahmed By her ne kadar, kızı tarafından, Hazreti Üstazımızın Torunu olsa da, tahsili, yetişme- yetiştirilme tarzı bakımından bu işin ehli değildi. Diğer taraftan, gırtlağına kadar, siyasetin girdabına dalmış, geçmişindeki siyasî mevki’ ve makamlar dolaysiyle, birilerine, bir yerlere, ödemek zaruretinde olduğu ağır bedeller vardı.
Siyaset’le iştigal elbetteki herkesin hakkıdır; hele, hele, siyaset virüsü tam olarak bünye’ye sirâyet etmiş ise, bir daha ömrüboyu onu siyâsetten alıkoyamazsınız. Bir dönem milletvekiliği, ( 20. Dönem, Antalya Miletvekili) , kısa bir dönem de Anayasa gereği, Seçimlere gidilirken bağımsız birisinin olması gerektiği için, kısa bir müddet, Mes’ud Yılmız Başbakanlığı’ndaki hükûmette Ulaştırma Bakanlığı yapmış, gırtlağına kadar siyâset virüzüne musab olmuş birisinin siyâset dışı kalmasını beklemezsiniz. Ama, nasıl siyâset! Önünde, çocukluk yıllarında ayaklarının arasında dolaştığı, dizinin üstünden inmediği,” Dayı,” diye hitap ettiği,da’vası için, dini, mileti ve vatın için, en üst seviye’de siyâset yapan, bütün nesillere örnek dev bir siyâset adamı vardı.
Demokrat Parti, 1950- 1954 seçimlerinde, kâhir ekseriyyetle iktidar olmasına rağmen, 1957 seçimlerinde çok büyük bir rey kaybına uğramıştı. Aslında, rey kaybının asıl sebebi, ekonomik ve iktisâdî buhrandı. Döviz yetersizliği sebebiyle zarûrî ihtiyaç maddeleri, petrol dahil, ithal edilemiyor, karaborsacılık almış başını gidiyordu. Köylü, esnaf, bir tarktör lastiği, bir teneke benzin veya gaz yağı alabilmek için vali’leri ara sokuyordu. Böylesine bir iktisâdî buhranda iktidardakie partinin rey kaybetmesi tabi’î idi ve öyle oldu. Ama, devrin iktidarının Avdetî ( dönmeler) ve masonlar kanadı, başta, devrin mason Cumhurreisi, Komitacı, Celal Bayar olmak üzere, Demokrat Prti’nin bu seçimlerde rey kaybetmesinin, hususiyle Demokrat Parti’nin kale’leri kabul edilen, Konya, Kütahya gibi, nisbeten, muhafazakâr, mütedeyyin illerde,- ki, devrin seçim kanunu buna müsaid olduğundan, devrin Başbakanı Adnan Menderes, Aydın’dan Milletvekili adayı olduğu gibi aynı zamanda bir dönem, Konya’dan bir dönem de Kütahya’dan Milletvekili adayı gösterilmiş, her iki ilden de kazandığı için, hem Aydan, hem Konya, hem Aydın hem de Kütahya Milletvekili sıfatını taşıyordu.- Buna rağmen, 1957 Seçimlerinde, Demokrat Parti, hem Konya’ da, hem de, Kütahya’da büyük rey kaybına uğramıştı.
Demokrat Parti’nin önemli mikyasta rey kaybetmiş olmasına rağmen, Merhum, Osman Bölükbaşı’nın Lideri olduğu, Milet Partisi bu seçimde oy patlaması yaşamıştı.
Bayar, Avdetî’ler ( dönmeler), mason kesim, Demokrat Parti’deki rey kaybını, Milet Partisi’ne ve Milet Partisi’ne, 1957’den i’tibaren destek veren, Merhum, Beyağabey, Kemal Kacar’a bağladılar. Bunun intikamı için, Asrımızın, Sahib-i zamanı, Mürşid-i Kâmil ve Mükemmil, Medâr Mürşid ve Müceddid, Süleyman Hilmi Silistrevî(K.S.) Efendi Hazret’leri hakkında, 1930 yılı Menemen Tertibi’ne benzer bir tertiup hazırladılar. 1930 yılında yazılan ve oynanan “Senaryo” 1957 yılında tekraren sahneye konulmuştu. -Menemen Tertibi ve Süleyman Efeni Hazret’leri hakkında sahneye konulan, Bursa- Ulucami tertibi hakkında geniş ma’lûmat, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in “ Son Devrin Din Mazlumları,” adlı, eseriyle, Mustafa Akkoca’nın bundan önceki ppekçok Makalesinde bulunabilinir.- Tertibini senaryosunu yazan, Komitacı Celal Bayar, sahne’ye koyanlar, devrin dahiliye Vikili, Namık Gedik, Bayar’ın damadı, aynı zamanda devrin Kütahya Milletvekili, Ahmed İhsan Gürsoy, sahne’de rol alan Tavşanlı’lı Akif ve diğer sefilleri zikretmeye bile değmez.
Aziz Milleti’mizin engin feraseti ve basîti sayesinde, Tertip gayesine ulaşamamış, ancak, devrin Dahiliye Vekili, Namık Gedik’in emri ve ta’limatıyla, İstanbul ve Kütahya Emniyet Müdürlükleri harekete geçirilmiş, İstanbul’da, Süleyman Efendi Hazretleriyle, damadı, Merhum, Beyağabey Kemal Kacar nezarete alınmış, Kütahya’da ise, devrin, Altıntaş Müftüsü, Süleyman Efendi Hazrret’lerinin ilk talabesinden, Merhum, Mustafa Özdemir( Gazioğlu) Demirci Hoca, ile Kütahya eşrafından, Süleyman Efendi Hazret’lerinin ilk müntesibi ve bağlı’larından, Merhum, Hacı Nuri Temizerler nezaret altına alınmışlardı. Süleyeman Efendi Hazretleri ve damadı, Mrhum, Kemalbey Ağabey, Kemal Kacar Kütahyaya sevk’edildiler, haklarındaki gıyâbî tevfik kararı vicâhî’ye çevrilerek, Kütahya’da bulunanlarla birlikte tevkîf edilerek, Hütahya Ceza ve Tevkîf evine, ayrı ayrı, koğuşlara, katillerin, canilerin, ırz düşmanlarının ve hırsızların aralarına konuldular. Efendi Hazret’leri ve beraberindekiler, Kütahya Ceza ve Tevkîf eviinde, 59 gün tutuldular. 59 gün sonra görülen ilk muhakeme’de, bi’hakkın tahliye’lerine ve bundan sonraki duruşmalardan vâreste tutulmalarına karar verildi. Bir ay sonraki, gıyâbî, muhakemelerinde, berâ’et’lerine karar verildi ve bu meş’um dosyaü bir daha açılmamak üzere kapandı.
İşte bu tarihte, Merhum, Beyağabey, Kmal Kacar, Sebatayist’ler, Avdetî’ler( dönmeler) masonlarla, daha müessir bir şekilde mücadele edebilmek için, Millet Partisinde siyaset yapmaya başladı. Milet Partisi kısa bir müddet zarfında, Kütahya, Konya başta olmak üzere, geniş çapta teşkilatlandı, fakat, Demokrat Parti, bu dönemde, Tek Parti Mütegallibe C.H.P.’nin bile yapmadığı- yapamadığı mezâlimi müslümanlara reva gördü ve böylece hızla kendi akibetini hazırladı.Allah, mazlum’ların intikamını, zalimlerden, başka zalimler eliyle alır.