Kırılmadık Ne Kaldı? - 29
Aslında bu dönem, AKP’nin devletin kurum ve kuruluşlarında kendi kadrolarını yavaş, yavaş oluşturmaya başladığı, demokratikleşme ve özgürlükler adına iç politikada yepyeni söylemlerin ve açılımların ilk mesajlarının da verilmeye başladığı süreçtir.
AKP lideri ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da ilk kez dile getirdiği alt kimlik, üst kimlik tanımlamalarını gündeme taşıması; Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran,‘’Türk Milleti’’ kimliğiyle bütünleşen halkımızın; Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Çingene, Arap ve Türk asıllı etnik kimliklerinin vurgulandığı çok tehlikeli bir sürecin başlamasına neden oluyordu..!
Ayrıca iktidarın Alevilere yönelik uygulamaları, alevi dernekleri federasyonunun arasında iktidar yanlısı kimi alevi derneklerinin tercihlerini, faaliyetlerini iktidarın söylem ve eylemlerine uygun olarak yürütmesi; Alevilerin inanç tercihlerinin sorgulanır hale gelmesi, Alevi vatandaşlarımızın da bir hayli tepkisini çekmiştir…
Böylece A.K.P iktidarıyla Türkiye’de ilk kez etnik kimlik tartışmaları başlamış oluyordu. Bu tartışma ile ‘Türk Milleti’ kavramının sanki içi boşaltılmak istenmişti!
Ancak böylesine tehlikeli bir süreci başlatanların hesaplayamadıkları şey; ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devletini Kuran Halka Türk Milleti’’ denir, gerçeğinin hala dün gibi taptaze durduğu, bu birlikteliği özümsemiş milyonlarca vatan evladının ülkemizin temelini oluşturan bu gerçeğe gönülden bağlı oluşuydu…
Cumhuriyet Mitingleri Süreci:
İşte böylesi bir ortamda ülkemiz, ‘cumhuriyet mitingleri’ adı altında ve çok büyük kitlelerin katıldığı, meydan gösterileri ile karşı, karşıya kalıyordu!
Ben de geride kalan 65 yıllık hayatımda ilk kez böylesi büyük toplulukların kitlesel tepkisine tanıklık ediyordum.
Evet, 60’lı, 70’li yıllarda, o dönemde yaşanan olaylara milletimizin tepkisi olmuştu. Taksim meydanını dolduran yüz binlerin, Kıbrıs konusunda, hak ve özgürlüklerin ve emeğin savunulması konularında ki o büyük tepkilerini çok iyi hatırlıyorum.
Ama 2007 yılının Nisan ayından itibaren başlayan ve tüm ülkeye dalga, dalga yayılan bu mitinglerin; böylesine büyük kalabalıklara ulaştığına ilk kez tanıklık ediyordum.
Bu tepkiler sadece meydanlara değil, insanlarımızın oturduğu mahallelere, evlere kısacası ülkenin her noktasına yayılmış; her yerde bayrak olmuş açmıştı.
Bu dönemde; bir yüzünde ay yıldız, diğerinde Atatürk posterinin yer aldığı, Türk Milletini en güzel şekilde tanımlayan bayrak, flama ve posterlerde, bu meydanlarda yerini alıyordu.
Ve bir slogan: ‘’Mustafa Kemal’in Askerleriyiz…’’
İlk kez işitilen bu tümceyle; sanki ‘Kuvvayı-Milliye’ ruhu; ‘Cumhuriyet Mitingleriyle’ yeniden meydanlara taşınıyordu…
Ülkemizde 2002 yılından bu yana, yaşananlara karşı toplumsal tepki giderek büyüyordu… 2007 yılının Nisan ayında başlayan bu mitinglerin asıl amacı; Çankaya’ya milli görüş kökenli bir siyasetçinin, Cumhurbaşkanı adayı olmasına karşı olduğu kadar; AKP iktidarının laiklik karşıtı tutumuna ve Başbakan’ın uygulamalarına olan kitlesel bir tepkiydi…
Bu mitingleri o dönemde Tuncay Özkan’a ait olan Kanal Türk Televizyonu canlı olarak aktarmış, bazı kanallar ise; haber özetlerinde yer vermişlerdi.
Ancak, TRTV bu mitinglere yeterince yer vermediği iddialarıyla, yoğun eleştiriler almış, ancak TRTV yönetimi bu iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek yalanlamıştır.
Yüz binlerce kişinin katılımlarıyla yapılan bu mitinglere hükümet tarafından tepkiler gelmiş, eleştiriler yöneltilmiştir.
Ancak hükümet kanadından gelen ve bu yönde yapılan açıklamalarda ise: Başbakan; ‘mitinge katılanları bindirilmiş kıta’lar’ olarak tanımlıyor!
AKP Grup Başkan vekili Eyüp Fatsa ise; ‘ Biz de miting düzenlersek, on katı kalabalık toplarız. Her kalabalık sonrası Meclis kararını mı değiştirecek? Bu meclis iradesine müdahale olur.’ Diyerek tepkisini gösteriyordu.
Dış basında ise: BBC internet sitesinde verdiği bu konuyla ilgili haberde, ‘ Laik miting, Türk Başbakanını hedef aldı.’ Başlığını kullanarak, ‘on binlerce kişinin, laikliğe destek için’ Ankara’da toplandığını yazıyordu.
Reuters, AP, AFP, FT; cumhuriyet mitinglerini benzer yorumlar ve dünya çapında haftanın en önemli olayları arasında gösteriyorlardı.
‘Cumhuriyet Mitinglerinin’ ana teması ve düzenleniş nedenlerini; miting düzenleme komitesi başkanı Prof. Dr. Necla Arat mitingler öncesinde şöyle açıklıyordu:
‘’Laik, demokrat, sosyal hukuk devleti için irticaya, dinci ve ırkçı faşizme dur demek için, emperyalizme karşı tam bağımsız Türkiye için, ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için, çağdaş, laik, demokratik, parasız bilimsel eğitim için, cumhuriyet devriminin kazanımlarına ve kurumlarına sahip çıkmak için,…………alanında buluşalım.’’